34,5533$% 0.25
36,4539€% 0.27
43,7827£% 0.35
2.960,12%0,86
2.665,17%0,62
9.136,40%1,16
TURGUTLU TARİHİYLE DAHA ZENGİN – 5
Turudlu (Türkmen Köyü)
Antik kaynakların kehanetten arınmasını dileyeyim ve karanlıkta kalan kısımları olmakla birlikte somut sayılabilecek belge, defter, gezi notları, arkeolojik bulgular vb. verilerle, 14. yüzyıldan itibaren Turgutlu’nun -kuruluş dönemiyle ilgili 2. makalemde verdiğim bilgileri yinelemeden- zamanımıza doğru ve özetle, yaşadığımız yıllara doğru getireyim.
Yeni bir dünya: Turudlu/Türkmen Köyü
Önce, Küllerinden Doğan “Kasaba” Turgutlu kitabımdan esinlenerek kısaca bilgi vereyim ve daha sonraki yazılarımda da sempozyumun saçtığı aydınlatıcı bilgilerden bahsedeyim: Yörenin Osmanlı asırlarına tanıklık etmiş olan tarihinin aydınlatılabilmiş yanı, son yıllarda ve andığım sempozyumda yer alan, özellikle Celal Bayar Üniversitesi öğretim kadrosunda bulunan araştırıcıların ilgisiyle ve değişik üniversitelerden beslenen katkılarla belirli ölçüde umut verici olmuştur. Gerçekten tarihçiliğin “belirli ve makul” ölçüde bir temele oturtma yolunda mesafe alınmıştır. Yine de, gerek Emecen’in 16. ve 17. yüzyıllar için dile getirdiği özelliklerden hareketle bu kenti “bir “yörük/konar göçer” yerleşim alanı olarak, gerekse genç tarihçi adaylarınca ortaya konan kimi tez ve küçük ölçekteki araştırmalardan yola çıkarak -Kasaba’nın yükselişini örnek göstererek- bazı tanımlamalarda bulunayım özgün bilgileri tahminlerde bulunabilirim.
Öncesinde antik uygarlık şeritlerini barındıran Turgutlu’nun Türk egemenliği altına girişi 1300’lü yılların başında Saruhanoğulları ile gerçekleştiği kesin sayılması gereken bir saptamadır. Muhtemelen bu sıralarda oraya ulaşan bir Türkmen topluluğun adından dolayı başlangıçta Turudlu olarak anılmıştır. Gerçek olan bir şey vardır ki, diyor Emecen, Turgutlu’nun da içinde bulunduğu bölge Manisa’dan önce Saruhanoğulları hakimiyeti altına girmiş, hatta Saruhan Bey’in Manisaya yönelik girişimleri o yakadan olmuştur. Burada önemli soruyu da sormaktadır Emecen: Turgutlu’nun bulunduğu yerde bir yerleşim birimi varolmuş mudur? Avram Galanti’nin yazdıklarını da göz önünde tutarak, Saruhanlılar, ondan da önce geç Bizans döneminde bir yerleşim alanı olabileceğini de düşünmektedir. Yukarıdaki satırlarda da anımsatıldığı üzere, daha da erken dönemlere ulaşılabileceği, epigrafi (yazıt bilimi) ustası Profesör Hasan Malay’ın da bulgularına dayanarak Roma’ya bağlılık ifadesini de taşıyan Kaiseria Troketta tanımıyla antik dönem bağlantısının kurulabileceği de unutulmamalıdır.
Emecen’in Manisa tarihi üstüne taptığı araştırmalarına bir ek olarak değerlendirebileceğim Turgutlu’ya ilişkin makalesinden anlıyoruz ki, Sultan II.Bayezid dönemine ait bir maliye kaydında bir timar birimi olarak ayrılan ve adı “Turudlu” olan bir köyden söz edilmektedir. Ayrıca buraya ait bir Osmanlı tapu (sayım) defteri önemli bilgiler yansıtmaktadır: 1530’lu yıllarda bir köy olarak (120 hâne yerleşik, 100 hâne de yörük olmak üzere) burada 1200 kişinin yaşadığı tahmin edilmektedir. (İlginçtir ki, o sıralarda Manisa 7.000 kişiyi barındırırken, İzmir yalnızca 1.100 nüfusluydu).[i]
Bir yörük yerleşim alanı olarak kurulan Turgutlu, 16. ve 17. yüzyıllar boyunca gelişmesini sürdürmüş, kasaba özelliği kazanmış, orta ve batı Anadolu’da gelişen küçük kır yerleşmelerinin bir örneğini oluşturmuştur. Kent, bu bölgeleri İzmir’e ve limanına bağlayan güzergâhtaki konumuyla da yüzyıllar boyunca çok önemli bir noktada bulunmuştur. Bu arada -ünlü tarihçi Halil İnalcık’ın uluslararası nitelikteki bir dergide yayınlanan bir makalesinden ayrıntıyla öğrenmekteyiz ki- Turgutlu, çevresindeki köylere serpilmiş olan “Araplu” Türkmenlere ait deve kervanlarının taşıdığı ürünleriyle beslemiştir kendini.[ii]
Kasaba
1575 yılına ait bir yazım defterinin aydınlığa çıkan kayıtlarından anlaşılmaktadır ki Turgutlu 16. yüzyılın son çeyreğine doğru epeyce büyümüş, mahalleleri oluşmuştur. Ayrıca, ayni tarihte bir cami, dört mescid, bir mekteb, bir hamam, iki zaviyenin kayıtlı olduğu saptanmıştır. 17. yüzyılın başlarına kadar köy olarak anılmasına karşın kent fiziki olarak büyümüştür,”kasaba” kimliğine kavuşmuştur.
Turgutlu’nun “Kasaba” durumuna gelişinin nedenlerinden birisi de, hiç şüphesiz, orada 1610 tarihinde bir pazarın kurulması olmuştur. Çevresindeki bazı köylerle birlikte bir “has” ünitesine bağlı olan bir yönetim ve verimli topraklarında üretilen buğday, arpa ve özellikle pamuk sayesinde 17. yüzyılla birlikte bölgeye ve Avrupa ticaretine daha fazla açılma olanağı yakalamış, böylece tarım ve ticaret merkezlerinden biri olmuştur. 1660 tarihli bir defterden aktarıldığına göre birim “Turgutlu Nahiyesi” olarak anılmaya başlanmış, mahalle sayısı sekize yükselmiş, 1175 hane -yaklaşık 6.000 kişi- barındırmıştır. O sıralarda Turgutlu’ya da uğrayan ünlü gezgin Evliya Çelebi 1500 haneden söz ederken kasabada dört cami, üç hamam, 11 han, 300 dükkân ve yedi kahvehanenin bulunduğunu bildirmiştir. Evliya’ya göre Turgutlu gelişmekte olan bir kentti ve “bağ ve bahçesi cihanı dutmuştu”; çınar, kavak ve salkım söğüttten ve değişik türdeki ağaçlardan görünmüyordu.[iii]
Turgutlu 18.yüzyılla birlikte “voyvodalık” statüsünde yönetilmeye başlamıştır. İltizama, yani belirli bedel karşılığında gelir kaynaklarının kiraya verilmesi suretiyle kazanç elde etmeye yönelik bu sistemle Turgutlu da karşı karşıya gelmiş, bu sistemin getirdiği adaletsizliklere de sahne olmuştur. Karaosmanoğlu ailesinden gelen birçok ayanın Kasaba tarihine damga vuran kişiler olduğu bilinmektedir. Bu arada gelişmesini de sürdüren Kasaba’da 1835 yılında içinde bulunduğu Manisa kazasına nahiye statüsündeyken toplam 5.153 erkek nüfusa sahipti. Daha sonra Osmanlı yönetimindeki Osmanlı idari değişiklik sonucunda, yani 1864 “Teşkil-i Vilâyet Nizamnâmesi” gereğince, “kaza” statüsüyle, Saruhan’a bağlanmıştır. 1866 yılında demiryoluyla İzmir’e ulaşım imkânı bulan ve 1872 yılında belediye düzenlemelerine kavuşan kentin Osmanlı yapılanması 1919 Yunan işgali ve ardından 1922’deki büyük yangın -ve tabii Cumhuriyet rejiminin başlamasıyla- son bulmuştur.[iv]
Cumhuriyet Süreci
Kurtuluş ve ardından yepyeni bir nitelikle Cumhuriyet Rejimi, dünyadaki sosyal, ekonomik, hukuk vb alanlardaki demokratik gelişmeleri yakalama yabasıyla çağdaş uygarlığın peşine düşmüştür. Sempozyumdaki bazı bildirilerin, bu atılımlara ait bilgilerle donatılmış olması, Turgutlu yakın tarihi bilgilerimizi zenginleştirmektedir. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tarih Bölümü’nde bulunan ve Kasaba tarihine ilgilerini sürdüren deneyimli ve genç meslektaşlarımın 20. yüzyılı aydınlatan kaynaklardan derledikleri bilgiler ise Turgutlu Cumhuriyet sürecini taçlandırmaktadır. Bir sonraki ve dizideki son yazım bu yeni derlemeyle ilgili olacaktır.
[i] F. Emecen, “Bir Osmanlı kasabasının kuruluşu ve yükselişi”, Turgutlu Sosyo-Ekonomik Tarihi Sempozyumu, Turgutlu, 1997, s.55-59). Emecen’in bu makalesinin bir benzeri için bak. Tarihin İçinde Manisa, Manisa, 2006, ss. 221-228; Arab Histporical Studies: Mélanges Prof. Machiel Kiel, sayı 19-20,(Zaghouan, Ekim 1999, ss.263-267.
[ii] H. İnalcık, “Arab camel drivers in western Anatolia in the fifteenth century”, Revue d’Histoire Maghrebine, No. 31-32, 1983, s.256-270).
[iii] Mehmet Şeker, “Evliya Çelebi Seyahatnamesine göre Turgutlu ve Sosyal Hayatı.”, Turgutlu Sosyo-Ekonomik Tarihi Sempozyumu (Hazırlayan Nâmık Açıkgöz), Turgutlu, 1997, ss. 60-69.
[iv] Turgutlu’nun Osmanlı dönemine ait tarihinin 18.-20. yüzyıllar için geçici bir özet provası için Muzaffer Tepekaya’nın Osmanlı Dönemi Turgutlu Kitabeleri (Turgutlu, 2008) kitabına bakılabilir.
Turgutlu’da bıçaklı kavga: 2 yaralı