34,5474$% -0.03
36,2456€% 0.51
43,6336£% 0.45
2.967,87%-1,24
2.671,83%-1,25
9.549,89%1,94
MEHMETÇİĞİN Suriye’de Barış Pınarı Harekatı nedeniyle Kaz Dağları için cumartesi günü yapılması planlanan “Su ve Vicdan Mitingi” iptal edildi. Ancak miting için İzmir’den, Çanakkale’ye yürüyüş eylemi gerçekleştiren İzmirli çevreciler gruplar, Ayvalık Tabiat Parkı Platformu’nun ilçede düzenlediği yürüyüş ve basın açıklamasına katıldı. Turgutlu Halk İmdat Grubu da yürüyüşe katılarak destek verdi.
Ayvalık’ta öğretmenevi önünden başlayıp, Cumhuriyet Meydanı’na kadar polis nezaretinde yürüyüş yapan çevreciler, Kaz Dağları’nda siyanürle altın çıkarmak isteyen şirkete ve Ayvalık’ın Karaaayıt Köyü’ndeki demir madenine karşı sloganlar attılar.
“MESELENİN HERKESİ İLGİLENDİRDİĞİNİ VURGULAYARAK BÜTÜN VATANDAŞLARI MÜCADELEYE ÇAĞIRDI”
Ayvalık Belediye Başkan Vekili Hüseyin Ergin ile Turgutlu Halk İmdat Egecep Grubu’nun da katıldığı ilçe merkezindeki Cumhuriyet Meydanı’nda sona eren yürüyüşün ardından İzmirli çevreci örgütlerin temsilcileri adına İbrahim Akın bir konuşma yaptı.
Akın yaptığı konuşmada, “Bizler, kentimizde ve bölgemizde yaşanan ekolojik yıkımlara karşı toprağımızın, suyumuzun havamızın daha fazla kirlenmesini önlemek amacıyla; insanların ve bütün canlı yaşamının, geleceğinin tehdit altında olduğunun bilinciyle sessiz kalmayacağımızı kamuoyuna duyurmak için yollara düştük” dedi. Kaz Dağları’nda ki tahribatın çevreciler için son damla olduğunu belirten Akın, bu meselenin herkesi ilgilendirdiğini vurguladı ve bütün vatandaşları mücadeleye çağırdı.
AYVALIK TABİAT PLATFORMU’NDAN SERT TEPKİ
Eylemde basın açıklamasını seslendiren Ayvalık Tabiat Platformu Sözcüsü Nebahat Dinler, “Toprağımızın, suyumuzun, havamızın daha fazla kirlenmesini önlemek amacıyla Efemçukuru’ndan Kazdağları’na yürüyüşe başlayan yaşam savunucuları ile birlikte şu anda Ayvalık meydanındayız. Kazdağları ve ülkemizin her yanı maden alanı ilan edildi ve sözde ihalelerle şirketlere satıldı. Tüm ülkede yüzlerce maden arama ve onlarca işletme ruhsatı verildi. Halen de verilmekte. Neredeyse satılmamış hiçbir yer kalmadı. Son yıllarda, başta altın madenciliği olmak üzere, vahşi metalik madenciliği projelerinin akıl almaz bi şekilde hız kazanmış durumda. Kirazlı Projesi, bir kez daha dikkatleri Kaz Dağları’na çekti. Su ve Vicdan Yürüyüşü çağrısıyla, Kirazlı da direniş başladı. Kaz Dağları’nda daha onlarca proje var. Kirazlı bunlardan sadece biri. Bu aşamada Kirazlı’ya sahip çıkmak ve Kirazlı’yı durdurmak çok önemli.” dedi.
Nebahat Dinler, Tıpkı Kaz Dağları’nda olduğu gibi Ayvalık’ta da; Altınova’da denizden maden çıkarmak isteyen bir firma ile ilçenin kırsal mahallesi olan Karaayıt’ta da demir zenginleştirme madeninin bölgede çevresel tahribatlara neden olduğunu ve madenci talanına karşı herkesin omuz omuza mücadele etmesi gerektiğini savundu. Maden firmalarına karşı sloganların atıldığı eylem olaysız bir şekilde sona erdi.
Topluluk daha sonra destek verenlerin alkışlarıyla otobüslere binerek bir sonraki durakları olan Gömeç, Burhaniye, Edremit, Altınoluk ve Küçükkuyu’dan geçerek Cumartesi günü Çanakkale’ye ulaşmak üzere ilçeden ayrıldılar.
AYVALIK BELEDİYE BAŞKAN VEKİLİ HÜSEYİN ERGİN’DEN ÇEVRECİLERE TAM DESTEK GELDİ
Yapılan eylemin ardından muhabirimize açıklamalarda bulunan Ayvalık Belediye Başkan Vekili Hüseyin Ergin, “9 Ekim Çarşamba Efemçukuru’ndan yola çıkan İzmir Düşünce Derneği’ne, Ayvalık Belediyesi, Sivil toplum kuruluşları ve Ayvalık halkı olarak destek vermek için buradaydık. Sadece bölgenin değil ülke halkının yaşamını, geleceğini etkileyen ekolojik yıkımlara karşı toprağımızı, suyumuzu, havamızı korumak için yola çıkılan, ‘Su ve Vicdan Yürüyüşü’nü destekliyoruz. Tüm bölgede yaşanan çevre felaketlerinin yanında Ayvalık da maden tehdidi altındadır. Karaaayıt’da Madra Barajının su havzasında bulunan madencilik şirketi ile yüzyıllardır kendilerine ait olan meralarını, köylerini korumak isteyen halkın mücadelesi, 10 yılı aşkın bir süredir devam ediyor. ÇED raporu alınıyor sonra iptal ediliyor, tekrar alınıyor derken, bu gün çevreye ve insan sağlığına büyük zararlar verdiği kabul edilen madencilik şirketini kapatma yönündeki girişimlerin Enerji ve Tabiat kaynakları bakanlığınca müktesep hak kapsamında başarısız olduğu belirtiliyor. Bu demek oluyor ki; Madra Barajı’nın havzası içinde demir ve bakır zenginleştirme tesisi ile pas ve atık döküm alanları kurmak, cevher zenginleştirme işini su ile yapıp, kullanılan bu suyu aynı havzada yer altına verip, bu havzanın suyunu ağır metallerle kirletmek kazanılmış hak oluyor. Peki, yüzyıllardır sahip oldukları meraları ellerinden alınan, suları zehirlenen köylülerin yaşam hakkı ne oluyor? Bu kadar zaman içinde insan sağlığına, kamu yararına ve çevre haklarına aykırı davranan Kaz Dağları’nda, Efemçukuru’nda, Karaayıt’ta nerede olursa olsun tüm maden şirketleri ile mücadele için bu gün buradayız ve mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.
İş Bankası ile Turgutlu Ziraat Odası arasında İmece Kart Protokolü