DOLAR

34,2675$% 0.43

EURO

37,2195% 0.42

STERLİN

44,7576£% 0.76

GRAM ALTIN

2.988,20%1,16

ONS

2.711,53%0,70

BİST100

8.947,76%-0,61

İkindi Vakti a 15:55
Manisa AÇIK 20°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
izgi

izgi

05 Nisan 2024 Cuma

DİĞER YAZARLARIMIZ

BU ATEŞ SÖNDÜRÜLMEZ

BU ATEŞ SÖNDÜRÜLMEZ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

BU ATEŞ SÖNDÜRÜLMEZ

Ali Şentürk’ün yazısı

Kasabanın 26 köyü vardı, hiçbirinde okul yoktu. Tarlalar karasabanla sürülürdü. Sığır vebası vardı, verem vardı, sıtma hat safhadaydı. Hayvanlar kırılıyor, insanlar kırılıyordu. Kasabada hastane yoktu. İlk 10 yataklı hastane ancak 1926 yılında yapılabilmişti. Doktor, hemşire yoktu. Eczane yoktu. Kasabanın ilk eczanesi 1924 yılında Reis Cemal Bey’in yardımıyla belediyenin alt katında yapılabilmişti. Diş hekimi, sıfırdı.
Kasabada var olan 30 caminin 24’ü yakılmış yalnızca 6 cami ayakta kalmıştı. Onlarda harap vaziyetteydi. Var olan 50 mescit kül olmuştu. Ölüleri yıkayacak hoca yoktu. Okul yok mektep yoktu.
Yanmış bina sayısı dört bindi. Kiremit bile yoktu.
Tiyatro yok, müzik yok, resim yok, heykel yok, spor yoktu.
Kasaba kadınının çoğu duldu. Yâda kolsuz, bacaksız sakat erkeklerin anaları veya karılarıydı. Kiminin kocası seferberlikte kalmış, dönmemiş; kimisi Yemen’de, kimisi Birinci Dünya Harbi’nde kimisi Çanakkale’de kalmıştı.
Cumhuriyet öncesinde Kasaba’da ticaretten, imalata kadar her şey Rumların, Ermenilerin ve Musevilerin tekelindeydi. İlçede ayakkabıcıların, demircilerin, un tüccarlarının, bakkaliye işlerinin, üzüm ve pamuk tüccarlarının çoğunluğunu hep yabancılar oluşturmuştu. Örneğin; savaş öncesi, Turgutlu’nun en büyük un satıcısı Eskevazı Hacı Kıevark firmasıydı. Esnaf dükkânlarında yer alan tabelalar yabancılara aittir.
Yanmış, yıkılmış o günün Kasabasında Cumhuriyet’in anlamını bilen adam yoktu. Cumhuriyet denen ışık, bir gece ansızın bu yoklukların arasına sızdı.
Tarih 29 Ekim 1923, Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’i ilan edişi ülkenin dört bir yanına büyük bir coşkuyla duyurulur. Bu haber, bir telgrafla ayni gün Kasaba’ya ulaşır. Kasaba meydanında büyük bir ateş yakılır. Bu ateş sabaha kadar söndürülmez.
Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’e Kasabada bir avuç aydın ve genç sahip çıkar. Bu gençlerden birisi Kadı Sururi Efendinin oğlu Cemal Bey’dir (Aksoy). Diğeri ise Tevfik Bey’in oğlu Cevdet Öktem’dir. Cevdet Öktem bu yıllarda 23 yaşında genç bir delikanlıdır. Cemal Bey, Kasabanın belediye başkanlığına seçilir. Cevdet Öktem ise İdmanyurdu spor kulübünün başkanı olur. Dr Seyfettin Bey (Poyraz) Türk Ocağı başkanlığına getirilir.
Kasabanın bir avuç genci, aydını Cumhuriyete sahip çıkarlar. Atatürk’e ve onun devrimlerine sahip çıktıklarını her fırsatta Mustafa Kemal’e bildirirler. Rıza Çetin, Zühtü Akıncı, Şakir Ünalan, Süleyman Hararlı, Rıza Kayahan, Kaza müftüsü Hasan Basri, Çiftçiler Birliği Reisi Süleyman Bey… Genç Cumhuriyete sahip çıkanlardan bazılarıdır. 1925 yılının ortalarıdır. Atatürk devrimlerine karşı ayaklanmalar görülür. Kasabalı bir avuç genç Mustafa Kemal’e bağlılıklarını bildiren bir telgraf çekerler. Telgraf: “Yenilik ve inkılâplarınıza karşı çıkanları nefretle yad eder” diye başlayıp “ her bir fedakârlığa amade bulunduğumuzu Kasaba ahalisi adına arz eyleriz” diye biter.
Cumhuriyet, ateşin içinden kurtarılan ve ayağa kaldırılan bir milletin, en büyük bayramı ve en kıymetli hazinesidir.
Bu ayağa kalkışı küçümseyen, bu inanmışlığı sağlayan Mustafa Kemal Atatürk’ü küçümseyip aşağılayan binlerce nankör var. Onlara söyleyecek çok şeyim var.
Atatürk, koca yürekli adam. Sonsuz bir minnet ve teşekkür borçluyuz sana.
Vatan uğruna canını ortaya koyan yüce kahramanlar ve o günkü Kasabanın gençleri ve aydınları, bu yüce topraklar ve cumhuriyet bize en büyük mirasınızdır. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu ve siz Cumhuriyet için mücadele edenler; mekânlarınız cennet olsun…