34,7438$% 0.07
36,6047€% 0.28
44,0857£% 0.3
2.957,50%0,49
2.647,64%0,41
9.827,23%1,51
03 Aralık 2024 Salı
Doğduğum ve çocukluğumun geçtiği Kula ilçemizde tarihi evlerde hemen hemen her avluda ortada bir su biriktirme sarnıcı olurdu. Kışın çatılardan ve avludan toplanan sular burada biriktirilir ve yaz döneminde kovalarla çıkartılarak çiçek ve bitki sulamada, bahçe temizliği gibi yerlerde kullanılırdı. Yağmur hasadından yararlanmak için tarihin her döneminde değişik yöntemler kullanılagelmiştir.
Manisa Su Platformunu temsilen geçtiğimiz günlerde Sünger Şehirler Konsepti konulu bir çalıştaya katıldık. Burada yağmur hasadı yönteminden de söz edildi. Peki yağmur hasadı nedir? Dünyadaki uygulamaları nelerdir? Bu konuda neler yapılabilir? Konularını ele alalım istedim.
Yağmur Suyu Hasadı Nedir?
Hızla artan nüfus ve sanayileşme, tatlı su kaynaklarının tükenmesine ve su stresine sebep olmaktadır. Yağmur suyu hasadı (YSH), alternatif bir tatlı su kaynağı olarak değerlendirilmekte ve su stresinin azaltılması için önemli bir potansiyel oluşturmaktadır.
Dünya Doğal Kaynaklar Enstitüsü’nün (WRI) 2019 tarihli raporuna göre dünyadaki nüfusun dörtte biri su sorunu yaşamaktadır. Dünyadaki su kıtlığının 2030 yılında %40 seviyelerine ulaşacağı ve bu durumun yaklaşık 700 milyon kişiyi göç etmek zorunda bırakacağı öngörülmektedir.
Ülkeler bazında bakacak olursak; örneğin su zengini bir ülke olan Brezilya’da kişi başına düşen su miktarı yılda 41.000 metreküp mertebesindeyken, yakın gelecekte su sıkıntısı çekmeye aday ülkeler arasında yer alan ülkemizde bu rakam 1350 metreküptür.
Küresel ölçekte tüm suların yaklaşık % 97’si deniz ve okyanuslardadır. Geri kalan tatlı sudur ve %3’ünün çoğu atmosferde, yeraltında (akiferlerde), buzullarda ve karasal buz olarak Antarktika ve Grönland’de bulunur.
Yağış miktarının azalması sonucunda kuraklık, susuzluk, çölleşme; ani ve uzun süreli yağışlarla da kentlerde taşkınlar öngörülen sorunlar arasında, hem etkisi hem de çözüm üretilmesindeki yetersizlik açısından, en öncelikli tehditler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu noktada yağmur suyu hasadı dünyada giderek uygulaması daha da yaygınlaşan bir uyum faaliyeti olarak karşımıza çıkmaktadır. Yağmur suyu hasadı temelde dünyanın en büyük su kaynaklarından biri olan yağmur suyunun etkin bir şekilde yeniden kullanılmasını hedeflemektedir.
Bu yöntemle yağmur suyunun serbestçe akarak doğaya geri dönmesi yerine kontrollü bir düzenek ile depolanması ve yeniden kullanılmak üzere saklanması sağlanmaktadır.
Tarihte Yağmur Suyu Hasadı Konusunda Ne Gibi Uygulamalar Var?
Eski dünyada şehir insanları bu amaç ile sarnıçlarda yağmur suyu toplamışlardır.
Romalılar yağmur suyu hasadı ve su kemerleri de dahil olmak üzere birçok teknolojik ilerlemede başarılı oldular. Yağmur suyunu büyük sarnıçlara yönlendirmek için altyapıya sahip tüm şehirleri inşa ederlerdi. Romalılar bu toplanan suyu içme, banyo, yıkama, sulama ve hayvancılık için kullanırlardı.
Eski Yerli Amerikalılar, dağ yağmur suyunun doğal akışını köylerde toplamak ve kullanmak için kullandılar. Orta Meksika’da, yağmur suyunu toplamak için kullanılan yeraltı sarnıçları bulundu.
Manisa Aigai Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Yusuf Sezgin hocamızın bir sunumunu izlemiştim. Yusuf Sezgin hocamız kayalık bir tepeye kurulan Aigai’de ana kayaya oyulmuş 4-5 metre derinliğinde çok sayıda sarnıç keşfettiklerini belirterek, o dönemde bölgenin biriken yağmur suları ile su ihtiyacını karşıladığını belirtmişti. Kazılarda kuru vaziyette buldukları sarnıçların içini temizlediklerini, moloz ve kayaları çıkardıklarını, bu sırada bazı seramik kap, testi, çatal, bıçak ve heykelcik gibi tarihi eserler de bulduklarını anlatan Sezgin, bir sonraki kazı sezonu için antik kente geldiklerinde bu sarnıçların yağışlar sayesinde dolduğunu gördüklerini ifade etti.
Aigai’ye yüksek bir tepede kurulmuş olması nedeniyle bir kaynaktan su taşımanın mümkün olmadığını vurgulayan Prof. Dr Sezgin, “Bu nedenle Aigaililer, yağmur suyunu kanallarla bu sarnıçların içine yöneltmişler. Bu çok hayati bir şey. Biz kazıya başladığımızda ne kadar sarnıç olduğunu kestiremiyorduk. Ama şimdi kentte 300’ün üzerinde sarnıç olduğunu tahmin ediyoruz. Neredeyse kazdığımız her mekanın içinde sarnıç var. Ve çok da güzel, tertemiz su barındırıyor bunlar.” diye belirtti.
Antik şehirdeki sarnıçların kanallarla birbirine bağlandığına işaret eden Sezgin, belli bir doluluk seviyesine ulaşan sarnıcın, fazla gelen suyunu kendisinden daha aşağı kottaki başka bir sarnıca aktardığını ve onu doldurduğunu saptadıklarını da söylemişti.
Platformumuzun üyesi Yunusemre Kaymakamımız Sayın Atilla Kantay Demirci ilçesinde oluşturduğu bir zeytinlik alanda yağmur suyu göletleri ile yağmur hasadından yararlandıklarını belirtmişti.
Çatılardan, bahçelerden Elde Edilen Yağmur Suları Nasıl Değerlendirilebilir ?
Temel prensip olarak yağmur suyunun toplanacağı yerler bina çatıları, yağmur bahçeleri veya yapay göletlerdir. Hasat edilecek yağmur suyu oluk, boru ve kanal gibi taşıma sistemleri ile doğrudan sarnıç, tank, kuyu, akifer veya yeraltı sularını besleyecek şekilde sızdırmalı rezervuar gibi depolama alanına iletilir. Hasat edilen suyun kullanım amacına bağlı olarak filtre üniteleri de sisteme eklenebilir.
Toplanan yağmur suları tuvalet rezervuarlarında, çamaşır ve araba yıkamada, rekreasyon alanlarında, içme suyunda, bahçe ve peyzaj sulamasında kullanılabilmektedir. Yağmur suyu arıtma ihtiyacı kullanım amacına göre değişmektedir.
Yağmur suyu arıtımında basit ızgaralar, elekler, kum filtrasyonu, granüler aktif karbon ve membran filtrasyon; dezenfeksiyonunda ise klor ve ultraviyole (UV) en sık kullanılan yöntemlerdir.
Yağmur suyu hasadı ayrıca içme suyunun verimli kullanımına, su kalitesinin korunmasına ve kent içinde taşkın riskinin azaltılmasına da katkı koymaktadır.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Bu Konıda Ne Gibi Çalışmaları Bulunmaktadır?
Ülkemizde de yağmur suyu toplama, depolama ve deşarj sistemlerinin planlanmasına, tasarımına, projelendirilmesine, yapımına ve işletilmesine ilişkin usul ve esasları içeren yönetmelik Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanarak 2017 yılında yayınlanmıştır.
Bu yönetmeliğe ilave olarak bakanlık tarafından Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde değişiklik yapılarak 2 bin metrekareden büyük parsellerde inşa edilecek tüm binaların çatılarında toplanan yağmur sularının, bahçe sulama veya arıtılarak bina ihtiyacında kullanılmak üzere bahçe zemini altında bir depoda toplaması amacıyla “yağmur suyu toplama sistemi” yapılması zorunluluğu getirilmiştir.
Dünyadan Yağmur Suyu Hasadı Örnekleri Nelerdir?
Avrupa’nın en büyük yağmur suyu toplama sistemlerinden birini barındıran Frankfurt Havalimanı’nda 26.800 metrekarelik çatı alanından toplanan yağmur suları, tesisin alt kısmında bulunan 100 metreküplük depolama alanında depolanıyor ve nihai kullanım alanlarına pompalanıyor. Tasarruf edilen su miktarı yılda 1 milyon metreküp mertebesindedir.
Yine Almanya’da Darmstadt Teknik Üniversitesi’nde bulunan sistem, üniversite laboratuvarlarında genel temizlik ve soğutma için kullanılıyor. Tahmini toplam su ihtiyacının sadece %20’lik kısmı doğrudan içme suyu ile karşılanıyor ve bu da yılda 80.000 metreküp içme suyu tasarrufu sağlıyor.
Tokyo’da Sumida şehrinde bulunan bir Sumo güreşi arenasında3, 8.400 metrekarelik çatı alanından toplanarak depolanan yağmur suları klimalarda ve tuvalet/lavabolarda kullanılıyor.
Yağmur Suyu Hasadından Daha Gazla Yaralanmak Üzere Önerileriniz Nelerdir?
1)Yönetmelikte yer alan 2.000 metrekare kapalı alanı olan yapılarda zorunlu olan yağmur suyu hasadı tesisleri yapımı yakından takip edilmeli. Hatta 1.000 metrekare üzerindeki yapılarda zorunlu olmalı. Daha küçük yapılara sarnıç ve depo oluşturan kişilere teşvik desteği verilmelidir.
2)Tarlalarda ve meralarda hayvan sulama göleti ve küçük bitki sulama göletleri yapımı konusunda belediyeler ve bakanlıklar destek olmalıdır. Böylelikle hem su tasarrufu sağlanacak hem de yeraltı suyunun beslenmesine katkı verilecektir.
3)Şehirlerde parklar ve yeşil alanlarda göletler yapılarak hem sulamada, hem peyzajda kullanılmalıdır.
4)Park ve bahçe sulamada, klozetlerde, araç yıkamada yağmur suyundan elde edilen suların kullanımına bakanlığımız destek vermelidir. Mimarlar, şehir plancıları, müteahhitler yağmur suyu hasadı konusunda bilgilendirilmeli ve toplumsal duyarlılığı sağlama konusunda okullarda eğitimlerde konu ele alınmalıdır.
Çatılardan akan tertemiz yağmur suyunu kanalizasyona vermek yerine onları uygun şekilde depolayarak kullanmak daha doğru olmaz mı? Zorlukları var, kolay değil ama şimdiden adımlar atılmalı. Damlaya damlaya göl olur.
Dr. Muzaffer Yurttaş
Manisa Su Platformu
Yazıya ifade bırak !