CHP’Lİ ÖZEL: BİZ BUNA MECLİSTE DE MEYDANDA DA DİRENİRİZ

CHP’Lİ ÖZEL: BİZ BUNA MECLİSTE DE MEYDANDA DA DİRENİRİZ “BÜTÜN DARBECİLERİN YANINDAKİ YERİNİ ALIR” CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İş Bankası’na yönelik kanun hazırlığında olduklarını ifade etmesi üzerine, “Bu hedef alma ilk değil, her darbe döneminde, her otoriter rejimde bunlar olur. Siyasi rekabeti artık rakibinin malına, mülküne çökme noktasına getiren, rakibine maddi bir getirisi olmayan ama Atatürk'ün bir emaneti olarak, bir itibar olarak bırakılmış olan bir varlığa da saldırıyor. Bu kabul edilebilir bir yaklaşım değil. Biz buna direniriz, mecliste direniriz, meydanda direniriz, hukuk alanında direniriz ve en sonunda Recep Tayyip Erdoğan'ı bir kez daha bütün darbeciler gibi kamunun önünde, tarihin önünde mahkum ederiz" diye konuştu. BİZ BUNA DİRENİRİZ CHP’li Özel, Manisa’da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özel, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İş Bankası’na yönelik kanun hazırlığında olduklarını ifade etmesi üzerine, “Cumhuriyetin kurucu değerleriyle, kurucu kadrolarıyla kavgasını sürdüren Recep Tayyip Erdoğan  son olarak Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti’ne en büyük hediyesi olan İş Bankası’nı hedef almış durumda. Bu hedef alma ilk değil, her darbe döneminde, her otoriter rejimde bunlar olur hatta 1953'te ilk kez İş Bankası hisseleri kamulaştırıldı ama 1963'te Anayasa Mahkemesi dedi ki; 'Hiçbir kanuni düzenleme vasiyetin üstüne geçemez. Vasiyet özel hukuk alanıdır ve bu alanda kanun düzenlemesi yapılamaz.' 1980'de partimiz kapatıldı, partinin bütün mallarına el konuldu, İş Bankası hisselerine de el konuldu. Daha sonra Yargıtay'da dava açıldı. Yargıtay kararını verdi ve dedi ki; 'Bu hisseler Cumhuriyet Halk Partisinindir. Bu hisselere kamu el koyamaz' dedi. Şimdi geldiğimiz noktada Recep Tayyip Erdoğan diyor ki, 'Kanun çıkaracağız' biz onun çıkaracağı bu kanunu anayasaya, yasalara, akla, vicdana aykırı olduğunu, ahlaka aykırı olduğunu biliyoruz. Siyasi rekabeti artık rakibinin malına, mülküne çökme noktasına getiren, rakibine maddi bir getirisi olmayan ama Atatürk'ün bir emaneti olarak, bir itibar olarak bırakılmış olan bir varlığa da saldırıyor. Bu kabul edilebilir bir yaklaşım değil. Biz buna direniriz, mecliste direniriz, meydanda direniriz, hukuk alanında direniriz ve en sonunda Recep Tayyip Erdoğan'ı bir kez daha bütün darbeciler gibi kamunun önünde, tarihin önünde mahkum ederiz. Bütün darbecilerin yanındaki yerini alır " diye konuştu. UTANÇ VERİCİ BİR HAL Özel, Amerikalı Pastör Brunson’ın serbest bırakılmasıyla ilgili olarak da, “Rahip Brunson olayı Türkiye için utanç verici bir hal almıştır. İlk mesele ortaya çıktığında Recep Tayyip Erdoğan 'Yok öyle şey ver papazı, al papazı' dediğinde; bu şu demek, Türkiye'deki bütün yargı bana bağlı demek. Bunu söyledikten sonra sen tutup da 'Türkiye'de yargı bağımsız' diyemezsin, desen de sana hiç kimse inanmaz. Türkiye'de herkes şunu söylüyor; 'Gördünüz mü Amerika istedi rahibi verdik’. Cep telefonlarını kıranlar pişman olmuş, 'Telefonu haybeye kırdık, Amerika ile aramız haybeye bozuldu' diyor. Yani bunlarla yola çıkanlar bunların kazığını bir kez daha yediler. İşin kötüsü bizimkiler bir yandan 'Türkiye'de yargı bağımsızdır' diye dursun, Brunson, eşi, ailesi, Donald Trump, Türkiye'deki bağımsız yargıya değil, dönüp dönüp Tayyip Erdoğan'a teşekkür ediyor. Bu da esas meselenin ne olduğunu gösteriyor” dedi. ERDOĞAN’A TEKER TEKER GÖSTERELİM Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından gündeme getirilen acil ameliyatlar dışında ameliyatların yapılmamasına ilişkin durumun Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yalanlanmasına ilişkin olarak, "Erdoğan diyor ki; 'Türkiye'de hastanelerde doların yüksekliğinden, dövizin yüksekliğinden dolayı ameliyatların durma noktasına geldiği yalandır' diyor ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni de genel başkanımızı da yalancılıkla suçluyor. Gazi ÜniversitesiBaşhekimi Prof. Dr. Ahmet Demircan'ı ben atamadım yayımladığı yazıda diyor ki; 'Hayati önemi olanlar dışında ameliyat yapamayız' peki buna yalan diyor ya bu tek örnek de değil. Kendi memleketimizde Celal Bayar Üniversitesi’nde de aynı yazı. ‘Malzeme alımlarında sorun var, hayati önemi olanlar dışında ameliyat yapamayız' diyor bunu kim diyor Celal Bayar Üniversite Hastanesi’nin başhekimi Emin Kurt. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde de başhekim Halil Kavgacı aynı yazıyı yazmış. Peki bunlar üniversite hastaneleri. Ordu Sağlık Müdürlüğü’nden de aynı yazı var. Sağlık Müdürü’nü kim atıyor? Altında imzası var, Tuğçe Mutlu Başhekim vekili olarak. Ordu Devlet Hastanesi’nde diyor ki, kullanılan malzemeler temin edilemediği için hayati önem dışındaki vakalar dışında ameliyat yapılamaz. Bunlar mı yalan, senin söylediklerin mi yalan? Bunları Recep Tayyip Erdoğan'a teker teker gösterelim. Ondan sonra vatandaş da kimin yalan söylediğini kimin doğru söylediğini görsün” dedi.HABER MERKEZİ