HÜSNÜ NİŞLİ (DÜNDEN BUGÜNE)

  Hüsnü kardeşimi eminim ki çoğunuz tanıyorsunuz, olduğu gibi görünen göründüğü gibi olan doğal yapısı, ağır başlılığı ,sevgi saygı yaklaşımı değerli , başarılı sosyal aktivitelerine şahit olduğum , içimizden biri diyebileceğimiz, beyefendi  karakter yapısıyla ,mahallelisinin muhtar olarak takdirini kazanmış, bizlerinde onayladığı güzel kimliktir bence.Futbolcu kimliğinde kendisi ile gençlik yıllarımızda zaman zaman rakip olarak karşı karşıya geldik, güçlü fiziği tatlı sert defans anlayışıyla, başarılı mücadeleci yapısını takdir etmişizdir her zaman.  Hüsnü Nişli kardeşimi rakip olarak geçmek gerçekten zor işti futbol oynadığı yıllarda.1960 yılında Bozkurt mahallesinde dünyaya gelen Hüsnü Nişli, futbola camiönü mahalle takımında  oynayarak başlamış, 16 yaşında Manisa nın o günlerde iyi takımlarından olan Acerler spor kulübüne transfer olmuş, burada 2 yıl futbol oynadıktan sonra Turgutlu spor’a transfer olmuş, o yıllarda fahri başkan Arif Pektaş ,antrenör Mehmet Mengü ,parçacı Orhan Taşdelen’in yönetici olduğu dönemlerde ,o günlerin futbolcuları olan rahmetli Hüsnü Türk, rahmetli Atilla, Savaş ,çimen Ahmet, İsa, İsmail gibi futbolcularla birlikte 1 yıl oynamış, ertesi sene yine geldiği takım Acerler spor’a, tekrar dönüp 1 yıl oynayıp askere gitmiş.Askerlik dönüşünde yine Acerler takımında devam etmiş ,bu takımda Teyfik Eroğlu ile birlikte oynamış ,1982-1983 sezonunda da Gençlik gücü takımına transfer olmuş, bu takımda 1988 yılına kadar oynamış ,daha sonra Hamzabeyli spor’a, dişçi Şevki ,Fuat Er, camcı kaleci Şevki, tokuç Hüseyin, Yunus Yıldırım ,kaleci Ahmet Yılmaz, gavur Haydar gibi oyuncularla birlikte transfer olarak bu takımda 1994 yılına kadar oynamış.Bu tarihten sonra Turgutlu da kurulan Belediye Gençlerbirliği takımına transfer olmuş ,Dişçi Şevki nin antrenör olduğu takımda, Fuat Er ,Ercan Özduman ,Hasan Ören ,Kubilay, gavur Haydar gibi o dönemin iyi futbolcuları ile birlikte 2 yıl oynamış 1 defa da şampiyonluk yaşamış.Futbolculuk yıllarında stoper solbek ve bazı zamanlarda orta sahada oynayarak, çok yönlü mevkilerde mücadele etmiş.Hüsnü Nişli’nin unutamadığı anıları arasında ,17 yaşında Turgutlu spor takımında oynarken ,Salihli spor’un o dönemde baba Teyfik Uğur ve Ümit li kadroları çok iyiydi ,yerel rekabette iki takım arasında çok fazlaydı, büyüklerimiz bizi korkuturdu ,Salihliye deplasmana gidipte dayak yemeyen futbolcu yoktur diyorlardı, rahmetli Hüsnü Türk, İsa ,Savaş ,Hasan Ören gibi oyuncularla gittiğimiz Salihli deplasmanında kadroda ismim  ilk 11 de okununca ,heyecanlandım seyirci baskısından elim ayağım titriyordu, korkuyordum maça adaptasyon olana kadar hayli zaman geçmişti ,o maçı 6-1 gibi açık farkla kaybetmiştik, golümüzü de Hasan Ören atmıştı.Hüsnü Nişli bir başka anısını da şöyle anlatıyordu, 1980 yılında hafta arasında Pınar Spor olarak rahmetli tatlıcı Burhan abi ,o zaman topladığı iyi futbolcularla birlikte, beni de Manisa spor ile yapılacak hazırlık maçına götürdü ,Manisa spor da daha sonra Galatasaray’a transfer olan Mustafa da vardı ,maçta karşı karşıya gelmek zorunda kaldım, maç bitimine dek bütün mücadeleme rağmen her şeyi yapmama rağmen ,çok güçlü ve çok hızlı olduğu için Mustafa yı durdurmayı başaramadım ,buda unutamadığım anılarımın arasındadır.Hüsnü Nişli futbol sevgisi için fedakarlıklarını anlatırken, o zamanları yaşamış biri olarak beni dahi bu fedakarlıkları ben yapabilirmiyim diye düşündürdü.Acerler spor da oynarken ,Çobanisa ya dolmuşla Acerlere de çoğu zaman 8 km mesafeyi yayan yürüyerek, bazı zamanlarda da yağmur altında yapmak zorunda kalmış, Manisa da o zamanlar da stad yetersizliği olduğu için, bazı maçları sabah saat 08.00.de oynamak zorunda kalıyorduk ,bir çok kez sabah 06.00. treni ile maça gittiğim olmuştur diyerek kendisindeki futbol sevgisini fedakarlığını anlatıyordu.16 yaşında krampon almak için mücadelesi ise sevginin ötesinde bence, sıcak demircide çalışırken ,çantacı Mesut’un 2.el kramponunu alabilmem için, ustanın yemek için verdiği parayla ,yemek yemeden biriktirip, 1 hafta boyunca öğlenleri aç kalarak yemek yemeyip, bu ayakkabıyı almış.Maçların olduğu günün öncesi gecelerinde, heyecandan gözüme uyku girmez ,çogu kez uyuyamazdım diyor Hüsnü Nişli, İşte bizim futbol sevgilerimiz ,işte bizim heyecanlarımız, işte bizim fedakarlıklarımız diyerek, şimdiki futbolculara şu mesajları veriyor, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün dediği gibi sporcularımız zeki çevik aynı zamanda AHLAKLI olmalılar, kötü alışkanlıklardan uzak durmalılar, spor camiası bu tip alışkanlıkları olanları hep dışlamıştır ,dışlamaya da devam edecektir.Kimselerin gazına gelmesinler ,siz çok iyisiniz dediklerinde kendi terazilerini kendileri kursunlar, fazlalıklarını noksanlıklarını iyi tartsınlar,noksanlarını göremeyen bunları geliştiremeyen, daha iyi noktalara gelemezler, çok çalışmalılar iyi topçu değil ,İYİ SPORCU AHLAKLI SPORCU olmaları gerekir.Bu günün imkanları bizim zamanımıza göre mükemmel durumda ,bizler saha bulmak için çoğu kez tartışmalar yaşardık ,malzeme yoktu ,duş dahi alacak imkan yoktu ,bu imkanların kıymetini bilmelerini söyleyerek, maçlara küfür edildiği için gitmediğini, futbol’un hatalar oyunu olduğunu,herkesin bilmesi gerekir, hoşgörü mutlaka olmalı ,kimsenin kimseye küfür etme hakkı yoktur, bütün bu olumsuzluklar bitmediği sürece de gitmeyeceğim diyerek ,ders niteliğindeki mesajını veriyordu.Hüsnü Nişli kardeşim ,2014 yılında yapılan mahalli idareler seçiminde Bozkurt Mahallemizin muhtarı seçildi,yaptığı hizmetlerine bir çok kez şahit oluyorum .1999 yılın dan beride çarşıda Mavi Köşe kırahathanesi ni çalıştırıyor.Hüsnü Nişli ve ailesine sağlık mutluluk uzun bir ömür dileyerek işlerinde ve hizmetlerinde başarılar diliyoruz.                                                                             ALİ ULVİ ÇİÇEK