‘J plaka zorunluğu çiftçileri zor durumda bırakıyor’

Manisa’nın Turgutlu ilçesinde tarım işçileri taşınan araçlarda j plaka istenmesi, çiftçileri zora soktu. Turgutlu Ziraat Odası Başkanı Abdullah Şenol: “Yetkililerden rica ediyoruz; hiç olmazsa eylül sonuna kadar müsaade edilsin.” 

TURGUTLU'da başlayacak üzüm hasadı öncesinde tarım işçilerini taşıyan araçlara getirilen J plaka zorunluğu çiftçileri zor durumda bırakıyor. Kapalı veya açık kasa kamyonetleriyle tarım arazilerine işçi taşıyan çiftçilere yazılan trafik cezaları çiftçileri çaresiz bıraktı.
Konuyla ilgili açıklama yapan Turgutlu Ziraat Odası Başkanı Abdullah Şenol: "Hasat döneminde 10 bine yakın işçi ovaya gidiyor, bizden J plaka için 60-70 bin TL para isteniyor. Çiftçi zaten hasadını yapamayacak durumda” şeklinde konuştu.
"BU İŞ ÇÖZÜLMEZSE ÜZÜMÜMÜZÜ KESEMEYECEK DURUMA GELECEĞİZ"
Şenol, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Pandemi başında devlet yetkillerimiz bize işlenmedik bir karış yer bırakmayın dedi. Biz de gerekeni yaptık. O zaman işçiler tarlaya giderken tarımda üretimin durmaması için 18 yaş altına ve 65 yaş üstüne dahi hiçbir işlem yapılmadı. Hasat döneminde bizim günlük 10 bine yakın işçimiz ovaya gidiyor. Domates ve üzümde hasat başladı. Şimdi sıkıntımız şu, ovaya götürdüğümüz işçiler transit dediğimiz kapalı kasa araçlarla gidiyor, bizden bu araçlar için J plaka isteniyor. J plaka 60-70 bin TL. Çiftçimiz şuanda zaten hasadını yapamıyor. Çiftçimizin böyle bir parayı verme ihtimali yok. Bize dediler ki, Manisa Ulaştırma Daire Başkanlığı’ndan geçici plaka alabilirsiniz. Biz de iki günden beri bunun için uğraşıyoruz ve çiftçilerimizi Manisa’ya yolluyoruz. Ancak orada da bir transit araca 3 kişi bindirebilirsiniz diyorlar. 3 kişiyle işçilerimizi taşıyamayız. O yüzden yıl sonundan yetkililerden hoşgörü bekliyoruz. Kendi transit araçlarımız ve traktörlerimizle işçilerimizi götürmek istiyoruz. Maalesef, çiftçilerimize ceza kesilmektedir. Yetkililerimizden destek bekliyoruz. 10 bin işçi taşımaya Turgutlu’nun tüm servislerinizi toplasınız yetmez. Zaten domatesimiz tarlada kaldı, bu iş çözülmezse üzümümüzü de kesemeyecek duruma geleceğiz.”