Olymposlular Çıplak Değirmen – Kelebek Şelalesi parkurundaydı

“Manzara harika sık ağaçlar arasına saklanmış şelalenin akışı insana ilham kaynağı oluyor. Herkes bir sessizlik içinde şelalenin akışını seyre dalıyor. Daha sonra objektifler çalışmaya başlıyor. Manzara güzel doğa güzel hava desen şu güzellik karşısında ısınıvermiş gibi üşümüyoruz.” OLYMPOS Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü, sezonun on beşinci etkinliğini Ahmetli Çıplak Değirmen- Kelebek Deresi Şelalesi parkurunda gerçekleştirdi. Olympos Dağcılık Turgutlu Şubesinden yapılan açıklamada: “30 Aralık, bulutlu ve sisli bir hava da Çakıcı Camii karşısındaki Laz’ın Kahvesinde çaylarımızı içtikten sonra bizi bekleyen aracımıza bindik. Ahmetli istikametine yol almaya başladık. Ahmetli – Dereköy’e geldiğimizde sisler arasında boy veren güneşe rağmen üşüdüğümüzü hissediyorduk. Kültür fizik çalışmalarımızın ardından yürüyüşümüz başladı. Her zamankine oranla ekibimizin yaş ortalaması bugün daha gençti. Kısa bir süre köy yolundan yürüdükten sonra patikalara daldık. Yaş ortalaması genç, ekip neşeli... Çamurlu yollar, patikalar vız gelir. Tarlalar arasından zorlu bir yamaç tırmandıktan sonra meşe çam ve zeytinlerle kaplı alandan yürüyerek terkedilmiş su değirmenin olduğu yere yani namı değer Çıplak Değirmen’e varıyoruz. Rehberimiz on beş dakika meyve molası veriyor. Değirmenin hemen yakınlarında değirmenden daha eski çakıcı köprüsünü görüyoruz. Kelebek Çayı üstünde tüm ihtişamıyla zamana meydan okuyor. Üzerinden geçerken Çakırcalı Mehmet aklıma geliyor. Bu köprü de Çakırcalı Mehmet Efe döneminde yapılmış olsa gerek. Çıplak Değirmen kelebek çayı çakırca köprüsü alıp insanı tarihin içine bırakıveriyor. Efsaneye göre Çakırcalı’nın 11 yaşında iken babası, zaptiye çavuşu Hasan Çavuş tarafından öldürülür. Daha sonra değişik olaylardan ötürü Çakırcalı eşkıyalığa başlar. Çakırcalı, varlıklı kişilerden aldığı paraları yoksullara dağıtır. Köprü, çeşme gibi yararlı işler yaparak halkın gözünde yücelir. Hasan Çavuş ile Mülazım Hüsnü Efendi'yi bir pusuda öldüren Çakırcalı, halka karşı acımasızlık yapan ve yönetmeye çalışan bir takım Türk ve Rum çetelerine karşı da büyük mücadeleler verir. Bu köprünün de o dönemde yapıldığı tahmin edilmektedir. Tarihin bilinmezliğinden sıyrılıp yine doğayla Baş başa kalıyoruz. Sık ağaç ve sazlıklar arasından geçerek kelebek şelalesine geliyoruz. Manzara harika sık ağaçlar arasına saklanmış şelalenin akışı insana ilham kaynağı oluyor. Herkes bir sessizlik içinde şelalenin akışını seyre dalıyor. Daha sonra objektifler çalışmaya başlıyor. Manzara güzel doğa güzel hava desen şu güzellik karşısında ısınıvermiş gibi üşümüyoruz. Ve ayrılış zamanı geliyor. Geldiğimiz patikada geri dönerek öğlen yemeği için mola veriliyor. Bir saatlik bir molanın ardından geri dönüyoruz. Yaklaşık 12 km’lik bir yürüyüşün ardından tekrar Ahmetli-Dereköye geliyoruz. Ahmetli’de içilen çay ve kahvelerle yorgunluğumuzu hafifleterek araçlarımıza binerek dönüyoruz. Bu etkinliği düzenleyen Başkanımız ve rehberimiz Haydar Atilla’ya artçımız Serkan Filizci’ye ve doğa dostu tüm arkadaşlara teşekkür ederiz. Olympos ailesi olarak doğayı seven herkesi aramızda görmek ve onlarlar bu güzel paylaşımları yaşamak isteriz. Not: Olympos grubu olarak 6 Ocak pazar günü yürüyeceğiz. katılmak isteyen herkesi bekleriz. Ayrıntılı bilgi için https://m.facebook.com/groups/324487414676814 tıklayınız.” ifadelerine yer verildi.