Turdak, Ulubey Kanyonunda

Turdak, Ulubey Kanyonunda  “Güzele ulaşmak için zora katlanmak gerek.” TURDAK; Dünyada ikinci büyük Kanyon olan Uşak, Ulubey kanyonunda yürüyüş gerçekleştirdi. Bu etkinliği Kulüp başkanı Celalettin Ölgün, etkinliği gazetemize anlattı. “Ulubey Kanyonu, çevre halkınca “Dere”, “Derindere” adıyla anılırken bugüne değin yeterince tanınamamıştır. Ulubey Çayı ve Banaz Çayı boyunca devam eden bir ana kanyon ile buna bağlanan onlarca büyük yan kanyonlardan oluşuyor. Ulubey çayı, bütün kanyonu nerdeyse saklı bir cennete çevirmiştir Uşak Üniversitesinin burayı yeniden keşfetmesi, çalışkan, enerjik Belediye başkanı. Ali Rıza Ada’nın yoğun çabalarıyla doğa harikası bir yer olmuş. Yürüme amaçlı Kanyona inemeyenler için “Cam Teras” bile yaptırmış Bir çok kaynakta ABD deki Arizona Eyaleti sınırları içerisinde bulunan Büyük Kanyon dan sonra dünyanın en büyük 2. kanyonu olarak gösterilmektedir. Böyle bir yeri görmek, deresine inip tepesine çıkmak tüm doğa dostlarının  hayalini süsler olmuş. Etkinliğin yapılacağı yerin uzaklığı göz önüne alınarak  05.30  sabahın  alaca karanlığında yağan yağmura karşın toplanan Turdak Dağcıları yine düğüne gider gibi bizi götürecek iki Otobüse doluştuk. Bu kez kalabalığız; Saruhanlı Merkezli “Madot” Dağcılık Kulübü de Başkanları Ömer Doğrusöz ve 13 kişilik gurubu da bizimle birlikte. Salihli, Kula yoluyla iki araçla gidiyoruz. Yağmur ara vermeden yağıyor. Etkinliğin olumsuz geçmesi kuşkusu oluşmaya başladı.  Kula’da kısa bir kahvaltı molasından sonra Eşme ilçesinde durmadan Ulubey’e 09.00 de varabildik.  Gurup uykusuz olmasına  karşın yine neşe içindeydi. Burada bize Uşak’ın Köklü  Kulübü “Karun Dağcılık Kulübü  öncülük ve kılavuzluk edecek. Çalışkan, girişimci, yardımsever Kulüp başkanı Rafet Gezer’i yıllardır tanıyoruz, Karun Dağcılıkla Likya yolunun bir parkurunu, geçen yıl Selendi “Yelimere” kanyonunda birlikte bile yürüdük. Kulübün  tanışmadığımız diğer sporcularıyla da tanışıp kaynaşıyoruz. Önceki yıllarda tanıdığımız, dostumuz Süleyman Özçelik ve Rafet  Çoban; Turdak’ın geleceğini haber almış bizi karşılayıp ikramda bulundular. Getirdiği fırından yeni çıkmış  Ulubey’in meşhur “Döndürme Böreği, Demir Tatlısını” tadımlık yedikten sonra “Cam Teras’tan” gözlemlemeye geçtik.  Tüm kanyon ayak altında görkemiyle önümüzdeydi. Sanki, böyle bir görüntüyü görmek, ABD’ye gidip Büyük Kanyonugörmekle eşdeğerdi. Gözlemleyip resimler çektikten sonra yürüyüş başlayacağımız “Avgan” Köyüne hareket ettik. Yağmur arada bir kesilse de  “çisil çisil” yağıyor. Avgan da kısa bir sıcak çay arasından sonra otobüslerden Bakırali yolunda inip çamurlu tarla yolundan Kanyona doğru inmeye başladık. Bu günkü parkurumuz 12 km. Buradan devam eden yürüyüşümüz sırası ile Hıristiyanlığın kayıp mezhebi olanMontanizm tarikatının yaşadığı bölge olan “Pupuoza” antik Kent kalıntılarını giriş yasağı ve çıkış zorluğundan dolayı sadece fotoğraflıyoruz. Yürüyüşümüz; Mevsiminde  binlerce Kırlangıç kuşunun yaşayıp yuva yaptığı Mağaraya kadar devam ediyor. Sağ yanımız, aşağılarda yağan yağmur sularıyla iyice coşan Banaz çayının çıkardığı su, sel sesi yürüyüşümüze ayrı bir keyif katıyordu.. Rehberin anlatımıyla: Parkurumuz, Tarihi Kral Yolunun geçtiği yermiş. Sol yanımızda yükselen kayalıklarda zamanla  insanların yaşadığını gösteren mağaracıklar, delikler görülmekteydi. Parkurun asıl ve zorlu yeri: Binlerce yıl önce su getirmek amacıyla kayalara oyularak yapılmış, çoğu yerinde 5-10 metre aşağıya, kayalara,  sel gibi akan çaya düşme tehlikesi olan su yolu. Yürüyüşe buradan yürümeye başlıyoruz. Kimi yerleri yardımlaşarak, kimi yerlerde kayalara yapışarak, kimi yerlerde titreyerek bin bir güçlükle  Su kemeri amacıyla yapıldığını sandığımız  Karahallı İlçesi sınırları içinde kalan Tarihi “Clandras” köprüsüne saat 14.30 sıralarında varıyoruz. Tarihi köprünün yanında akan muhteşem şelale ve aşağıdan muhteşem görüntüsü herkesi büyülüyor. Bol bol resimler çekiyoruz. Yaşadığım doğa yürüyüşlerinin en güzel görselliğine tanık olduğum bir gün oldu. Kısaca adrenalin de cabası bize bu güzel günü yaşatan başta bize rehberlik ve büyük bir özveriyle yardımcı olan Uşak Karun Dağcılık Kulübüne teşekkür ediyoruz Ayrılma vakti geldi; Araçlarımız zaten buraya kadar gelmişler, dönüşe geçtik. Saat 20.00 de Turgutlu’ya  iyice yorulmuş olarak döndük. Gelecek pazara Kemalpaşa, Bayramlı köyünden 1320m. Rakımlı Mahmut Dağına tırmanıp Yukarıkızılca’ya ineceğiz.