Turgutlu tarihiyle daha zengin – 6
Salih Özbaran
20. Yüzyıla ait Turgutlu derlemesi
"Turgutlu Tarihiyle Daha Zengin" ana başlıklı dizinin bu son sayısında öncelikle yeni bir kitaptan söz edeceğim: 20.Yüzyılda Turgutlu. Manisa Celal Bayar Üniversitesi bünyesindeki Tarih Bölümü elemanlarının ortaklaşarak yaptıkları bir hizmet sonucu ortaya çıkmıştır böyle bir cilt; Profesör Nurettin Gülmez ve Doçent Nejdet Bilgi'nin önayak olmaları ve üslendikleri editörlükleriyle ve Turgutlu Belediye Başkanlığı'nın desteğiyle tarih dünyasına, öğrencilere ve meraklı olanlara kavuşturulmuştur. Turgutlu'da Cumhuriyet Rejimi'nin kuruluş öncesindeki döneme, kuruluş sürecine ve gelişme yıllarına ışık tutan, 2000 yılına dayandırılan böyle bir çaba için el verenleri kutluyorum. Doğaldır ki, İzmir basınını ve bazı resmi kayıyları tarayıp Kasaba (Turgutlu) haberlerinden seçmeler yapmak, eksikliği de barındıracaktır; nelerin ön planda tutulduğu ve her makale sonunda "sonuç" yan başlığı altında yapılan değerlendirmelerin doğruluk dereceleri de sorgulanabilecektir. Zaten editör önsüzünde eleştiriyi önceden kabullenmektedir. Her ne ise, hiç bir karşılık beklemeden hazırlanan yazılara öncülük edenler, yazarlar ve editörlüğünü üslenenler teşekkürü hak ediyorlar. Eminim, bundan sonraki yıllarda -kazanılan tecrübelerden de yararlanılarak- daha az hatalarla sürecektir bu kültür hamlesi.
Kitapta yer alan makaleler, Nurettin Gülmez'in 1901 yılından itibaren görev yapmış Kaymakamları ve Mehmet Gökyayla'nın aynı yılda başlayan Belediye Başkanlarını listeledikleri ve kısa bilgi ve fotoğraflar eşliğindeki incelemeleriyle başlamaktadır. Diğer 23 makale -hazırlanan projeye uyularak- kronolojik sıralamalarla belirli periyotlara bölünmüş, bu periyotlara ait arşivler, , İl Genel Meclisi zabıtları, Salnâmeler ve Köylü, İttihad'tan Demokrat İzmir, Yeni Asır'a kadar birçok İzmir gazetesi başta olmak üzere tarama yapılmıştır. Her bir tarama sonucunda bir genelleme ile bazı yargılara varılmıştır. Bu yazımda birkaç sonuç cümlesi yansıtacağım ve Turgutlu'daki gelişmelerden örnekler vereceğim. Beral Alacı'nın il ve ilçe meclislerinde 1928-1938 tarihlerinde alınan kararların ve onların hizmete dönüşmesine ilişkin Manisa Vilâyeti Meclis-i Umûmî (İl Genel Meclisi) zabıtlarından çıkardığı sonuç şöyle:
"...On yıllık süreçte vilayetin ve tüm ilçelerinin Ankara'nın da desteği ile iktisadi, sosyal, sağlık gibi alanlarda hızla gelişmeye çalıştığı görülmektedir. Yol yapım çalışmaları ile ilçelere ve komşu illere olan bağlantıların geliştirilmeye çalışıldığı, yeni tetkiklerle zirai faaliyetlerin yenilendiği, eğitim konusunda gerek eğitici kadro gerek eğitim kurumlarının düzenlenmesi açısından pek çok faaliyetlerin yapıldığı bu dönemde Manisa'nın Turgutlu ilçesi de faydalanmıştır. Turgutlu'ya yapılan harcamalarda yol yapım-tadilatı, okul inşa ve tamiratı, tarım alanlarının faaliyetlere zarar veren haşerelerden kurtarılması önemli kalemler olarak karşımıza çıkmaktadır" (s. 112).
20. Yüzyılda Turgutlu'nun nüfusundaki iniş-çıkışlarla, Müslüman olmayanlarla birlikteki yapısıyla ve tarım ile sanayideki 1990'lı yıllarda başlayan önü alınmaz artışıyla ilgili Hasancan Eralaca'nın kıyaslamalı incelemesi (s.115-134); Salnâmelere (özellikle Aydın Salnamesi'ne) göre Saruhan Vilayeti'ne bağlı Kasaba'nın 1900-1908 aralığında coğrafi konum; nüfus, sosyal, eğitim, Alay Komutanlığı, memur ve personel kadroları, Belediye v.b. yapılanmasındaki istatistiki bilgileri yansıtan Cengiz Çakaloğlu'nun makalesi (s. 135-154); ardından 1908-1913 yıllarında İzmir basınında (Ahenk, Hizmet, İttihad, Köylü gazetelerindeki haber ve makalelerden derlenmiş ve Kasaba'nın çeşitli özelliklerine ilişkin veriler sunan Nejdet Bilgi'nin çok yararlı diğer bir derlemesi (s.155-218); ve sadece Ahenk gazetesinden çıkardığı idari yapı, sosyal yaşam, kamu hizmetleri, asayiş, tarım ve hayvancılık faaliyetleriyle ilgili bilgiler veren İlker Mümin Çağlayan'ın çalışması (s. 219-236), Bağımsızlık mücadelesi öncesindeki Osmanlı İmparatorluğu'nun yapısına ilişkin değerli katkılardır.
Nurettin Gülmez ve Celal Metin'in ortak çalışması milli mücadele yıllarını (1919-1922) kapsamaktadır. Turgutlu'nun işgal edilmiş durumunu, düşman zulmünü ve kurtuluşunu ele alan bu ortak çalışma şu sonuç cümleleriyle son bulmaktadır:
"Manisa gibi Turgutlu'da da Yunan işgali sırasında herhangi bir karşı koyma görülmemiştir... Bu yüzden evlerini, barklarını, tarlalarını, hayvanlarını, ticarethanelerini bırakıp yoksulluk ve sefalet içinde onuruyla savaşmayı göze alamamışlardı. Yönetenler halkı yanlış yönlendirmiş ve Rumların insafına terk etmişlerdi. Hürriyet ve İtilafçı yöneticiler ezgin, bezgin ve miskindi... Yunanlıların Anadolu'da tutunmak için yığınak yaptığı bir merkez haline gelmiştir... Yunanlılar Turgutlu'da öyle zulümler yapmışlar ki halk yollara düşmüş, grup grup göç etmek zorunda kalmışlardır" (s.254-255).
Nejdet Bilgi'nin bir başka katkısı
Cumhuriyet'in ilk yıllarında (1923-1928), Kasaba'daki imar, iktisat ve ziraat çabalarını ele alan -Turgutlu tarihine çok önemli katkılar yaptığına inandığım- Nejdet Bilgi ikinci makalesiyle (s. 259-298) kitaptaki yerini almaktadır. 6.000 haneden 5.800 hanenin yandığı Kasaba yıkımdan sonra gözlemde bulunmuş olan Halide Edip'in şu sözlerini aktarıyor Bilgi, öncelikle:
"Kaymakam Bey bizi yeni inşaata doğru götürdü. Yangından yirmi altı gün sonra, bir tarafta küller arasından ceset çıkaran esirler, öbür tarafta muvakkat kerpiç barakalar yapıyor. Henüz hiçbir tarafta göremediğimiz için, Kasaba kaymakamının eserini hürmetle seyrettik. Bu kaymakamın hususiyeti şundandır ki, Kasabalıların ıstırabını kendi ıstırabı gibi benimsemiştir. Bir tek emeli var: halkı yedirmek ve yatırmak. Ve bunun için günde on sekiz saat çalışıyor (s. 260).
Bilgi, tüm zorluklara, yetersizliklere karşın geçirilen beş yıllık onarım ve inşa süreci sonunda -benim seçtiğim satırların da ortaya koyduğu üzere- şunları söyleme gereğini duyuyor:
"Turgutlu yeni döneme ilk adımı attığında gerçekte bir kül yığını harabedir. Buna rağmen yeniden ayağa kalkma mücadelesi ülkenin birçok kent ve kasabasından daha başarılı sonuçlar vermiştir. Bu belki de inadına yaşama veya diriliş mücadelesinin bir sonucudur... Turgutlu'nun ilk beş yılda fiziki olarak diriliş çabaları ve zorlukları gelmektedir. Döneme ilişkin basından başka hemen hiç bir kaynakta yer almayan bu bilgilere göre, hiç bir şey kolay olmamıştır... İnsana ve mekana dair her zorluğun bir arada bulunduğu bu beş yıllık dönemin sonunda, küllerinden doğan bir kente kapıların aralandığı rahatlıkla söylenebilir...
Turgutlu'nun iktisadi zenginliğinin, büyük ölçüde tarım ürünlerine dayandığı bu beş yıllık döneme ait bilgilerden de anlaşılmaktadır. Tarım ve tarım ürünleri ticareti eksenli bir ekonomik hayat belirleyicidir. Kimi zaman olumlu beklentilerin beslendiği bu ekonomik yapının, daha çok üreticinin hayal kırıklığıyla dolu bir yapı olduğunu da görmek mümkün.
Cumhuriyet'in ilk beş yılında, bütün zorluklara rağmen Turgutlu'nun çevresiyle ulaşım ve iletişim bağlantılarının oluşturulmaya çalışıldığı söylenebilir. Konuya ilişkin haber ve gözlemler, bu bağlantıların oluşturulmasının büyük ölçüde insan gücüne dayandığını göstermektedir..." (s. 296).
2000 yılını ele alan bu derlemedeki diğer makalelerin, basın organlarında 1999 yılına kadar yapılan taramaların ayrıntılarını ve çıkarılan sonuçları okuyucunun ilgisine bırakıyor ve Turgutlu Belediyesi'nin önayak olduğu bir albüm ve bir kitapçığa değinip bu dizi yazımı bitiriyorum.
Ahmed Hamdi Bey'in çektiği fotoğraflar
"Turgutlu Belediyesi Kültür Yayınları" dizi yayınları arasında, sanatçının çektiği fotoğraflarda imzası sayılan Foto A. Hamdi başlığını taşıyan albüm ve bazı kitapçık ve broşürler (örneğin Türkan Başyiğit ve Özlem Bakbule Taşkıran'ın hazırladıkları Halil Aksoy kitapçığı) da şimdi karşımızda. Kitabın imzasız çıkan, ama Mehmet Gökyayla'nın hazırladığı düşünülünce, ona ait olduğunu sandığım Önsöz'deki cümlelerinden alıntılar yaparak -ve kendimce de tasdik ettiğimi belirterek- anlatmaya çalışayım, Turgutlu'ya "muhteşem" sözcüğüyle tanımlanabilecek hizmeti ve sanatı armağan eden Foto A. Hamdi'yi. 1984-1989 yıllarında Belediye Başkanı olan Mehmet Tüzel Gökyayla'nın bu sanatçının önemini anlaması, sonraki yıllarda aynı hizmeti yapan Yasin Hoşbilgin'in çabaları ve açılan bir sergi, onun değerini anlamada öncü roller oynamışlardır. Bu arada Turgutlu Müzesi yetkilisi Mehmet Gökyayla ve ekibinin arama taramalarıyla sayıları artan fotoğraflara ulaşıldığının müjdesini de aldım Mehmet'ten.
Teşekkürlerimle
1947-1952 yıllarında ilkokul fotoğraflarımızı da çekmiş olan çok yönlü bu sanatçı hakkında yapılmış çalışmayı memnunlukla ve sevinçle karşılamaktayım. Onun son zamanlarda keşfedilen başka fotoğraflarını da kapsayan albüm ve kitaplarının Turgutlu ve sanat dünyasıyla tanıştırılacağının sözünü almaktan da mutluluk duymaktayım. Turgutlu Belediye Başkanı Sayın Çetin Akın'a böyle bir devamlılığı sağlama olanağı yarattığı ve kültürel etkinliklerde çok emeği geçen Turgutlu Kent Müzesi Müdürü Mehmet Gökyayla'ya teşekkür etmek isterim. Bundan sonra yayınlanacak kitapların çok dikkatli gözlerle ve yeterli bilgiyle editörlükten geçirileceğini; hataların, eksikliklerin ve yorumların üstünde ustalıkla durulacağını umut ederim. Bu arada, Turgutlu Kent Müzesi için Sevinç Meydanı'ndaki o güzel binayı Belediye'nin sahiplenmesi için özveride bulunan Üzümcü ailesini saygıyla anar ve Namık Kemal (İsmet Paşa) İlkokulu (1947-1952) ile Turgutlu Ortaokulu'ndan (1952-1955) sınıf arkadaşım olan Prof. Dr. Günay (Üzümcü) Saner'e şükranlarımı sunarım.