Turgutlu Zirve Dağcıları Marş Mira Yolunda Yürüdü

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

TURGUTLU Zirve Dağcılık’tan iki sporcu toplu katliamların sıkça yaşandığı Nezuk-Potoçari arasındaki 77 km. uzunluğundaki Mars Mira Barış Yolunda yürüdü.Zirve Dağcılık Turgutlu Şube Başkanı Osman Tuğrul faaliyeti bizlere aktardı.47 Meters Down 2017 live streaming film

“Türkiye’ den 150 civarında katılımcı yürüyüşten bir gün önce Saraybosna’da toplandı. Organizasyon komitesi başkanı Tahir Caner BEŞOK; yürüyüş, ulaşım, konaklama, lojistik destek, yol boyunca karşılaşılan çocuk ve yaşlılara verilecek hediyeler, anı tişörtü dağıtımı hakkında bilgilendirme yaptı.

Ata yadigarı Saraybosna’ da geçirdiğimiz bir günün ardından iki otobüs ile uzun süren yolculuğun sonunda akşam saatlerinde kamp yapacağımız Nezuk’ a ulaştık. Dünyanın birçok yerinden ulaşan binlerce kişi kamp alanına çadırlarını kurdular. Bosna ordu yetkilileri, yerel katılımcılar ve malzemesi yetersiz olanlar için çadırlar kurdu. Yoğun yağmur altında geçen gecenin ardından, 6 bin civarındaki katılımcı Bosna-Hersek ve Türk bayrakları eşliğinde yürüyüşe başladı.

Yürüyüş güzergahında yaşlı gözlerle bizleri karşılayan köylülere, mahzun bakan çocuklara küçük hediyelerimizi sunduk. Yol boyunca bizlere bahçelerindeki meyvelerini, çay ve kahve ikramlarını esirgemeyen halk yürüyüşçüleri kendi evlatları gibi karşıladı.

Zorlu geçen yürüyüş akşamları, katliam günlerini yaşayanların anıları binlerce kişi tarafından vakur bir şekilde yürekler burkularak dinlendi.

Üçüncü günün sonunda binlerce katılımcı Potoçari’ ye topluca girdi. Girişte toplu katliam şehitliğinde toplanan halk bizleri karşıladı. Katliamların yapıldığı depoda, bu yıl bulunup kimlikleri belirlenen,  yeşil tabutlar içerisinde yatan 71 cenazenin taşınmasına hep birlikte katıldık.

İnsanlığın katledildiği yer olan Potoçari merkezde şehitliğe toplanan anaları, hiç göremediği babaları için ağlayan çocukları, katliam merkezi akü fabrikasındaki utanç ve vahşet izlerini görünce; katliam yolunda her şeye rağmen barış için yürümek ve barış  demekten başka çaremiz yok sanırım.”