Turgutlulu Türkolog Halil Açıkgöz toprağa verildi

TÜRKOLOJİ camiasının ünlü isimlerinden biri olan ve Turgutlu'nun yetiştirdiği akademisyenlerden Prof. Dr. Namık Açıkgöz’ün 67 yaşında vefat eden ağabeyi Halil Açıkgöz, Osmancık Mahallesinde son yolculuğuna uğurlandı.

İlk gençlik yıllarından itibaren kültürel konularda faaliyetlerde bulunan ve Türk Milliyetçiliği ve ülkücülük hareketini bir grup arkadaşıyla birlikte Manisa’nın Turgutlu ilçesinde başlatanlardan Halil Açıkgöz, 2013 yılında kalp ameliyatı olmuştu. 1990’dan beri şeker hastalığı çeken Açıkgöz, 2017 yılında Akciğer hastalığına yakalanmıştı ve tedavi görmekte idi. 18 Kasım 2019 günü akşama doğru 2 defa enfarktüs geçiren Açıkgöz, 25 Kasım 2019 günü İstanbul’da kaldırıldığı hastanede yoğun bakım ünitesinde tedavi görmekte iken vefat etti.

İstanbul’dan Turgutlu’ya getirilen Türkoloji camiasında pek çok işe imza atan Halil Açıkgöz için Pazar Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene MHP 23.Dönem Manisa Milletvekili Ahmet Orhan, Turgutlu Belediyesi eski başkanlarından Yasin Hoşbilgin, Açıkgöz ailesinin yakınları, yıllarca beraber çalıştığı mesai arkadaşları ve vatandaşlar katıldı. Açıkgöz, öğle namazını müteakip, damadı Murat Ergin’in kıldırdığı cenaze namazının ardından doğum yeri olan Osmancık Mahallesinde gözyaşları ve dualarla son yolculuğuna uğurlandı. Tuncel YILMAZ


HALİL AÇIKGÖZ HAKKINDA

Üniversite tahsili için 1970’te İstanbul’a giden Halil Açıkgöz, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi  Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun olmuş ve bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra üniversiteye intisap etmiştir. Öğrencilik yıllarında önceleri Ötüken Yayınevi’nde musahhihlik yapan Açıkgöz, 8 sene kadar da Cemil Meriç’e asistanlık yapmıştır. Peyami Safa’nın Hikayeleri, Mehmet İzzet’in Milliyet Nazariyeleri ve Milli Hayat, Aşık Deryami gibi yayınları olan Halil Açıkgöz ayrıca Safiye Erol külliyetini da yayına hazırlamıştır. Ayrıca Kamil Veliyev’in Destan Poetikası’nı da Türkiye Türkçesine aktarmıştır. Bunlardan başka Halil Açıkgöz, Cemil Meriç’le Sohbetler ve Elçibey İle Sohbetler adlı kitaplar yayımlamıştır. Özellikle Orhun Abideleri üzerine olan çalışmalarıyla, abidelerdeki pek çok yanlış okumayı düzeltmiştir. Açıkgöz’ün Türkoloji alanında pek çok tebliği ve makalesi bulunmaktadır. TRT’de yayımlanan belgesellerde de görev alan Açıkgöz, 1989 yılında Türk Dünyası Vakfı’nın Azerbaycan’a 160 kişilik bir aydın grubunu götürmüş ve Azerbaycan meselesini Türkiye kamuoyuna mâl etmiştir. Bir yandan üniversite tahsili yaparken bir yandan da sosyal ve kültürel faaliyetlerde bulunan Halil Açıkgöz, merhume Samiha Ayverdi’nin teşviki ve yönlendirmesiyle İstanbul Fatih’teki Fevzi Çakmak Caddesinin ağaçlandırmasını yapan ekibe başkanlık yapmıştır. 1978’de başladığı doktorasını, bütün af kanunlarına rağmen bitiremeyen Halil Açıkgöz, doktora tezi olarak Tataristan’a komşu bir özerk cumhuriyet ve Fin-Ugur kavimlerinden olan Hristiyan Mari’lerin dilini çalışmaktaydı. Marilerin Abdülhamid Han’dan destek isteyen bir mektubunu da uluslararası bir sempozyumda sunan Açıkgöz, bilinmeyen bir Fin-Ugor kavminin dil ve kültürünün Türkçe ile ilişkisini ortaya çıkarmak istiyordu.

Halil Açıkgöz’ün, hayatına yön veren iki şahıs olan Samiha Ayverdi (25 Kasım 1905) ve Alparslan Türkeş (25 Kasım 1917)’in doğum günlerinde ebediyete irtihal etmesi dikkat çekiciydi.