TÜRKİYE’DE 60 BARO BAŞKANI ‘BAROLARA DOKUNMA VE SAVUNMA YÜRÜYÜŞÜ’NE BAŞLADI
TÜRKİYE’DE 60 BARO BAŞKANI ‘BAROLARA DOKUNMA VE SAVUNMA YÜRÜYÜŞÜ’NE BAŞLADI
MANİSA BAROSU BAŞKANI ARSLAN’DAN ÇOKLU BARO SİSTEMİNE TEPKİ
MANİSA BAROSU BAŞKANI VE YÖNETİM KURULU ÜYELERİ 10 KİLOMETRELİK BÖLÜMÜNE EŞLİK EDEREK BAŞKANLARINI ALKIŞLARLA ANKARA’YA UĞURLADI
Türkiye Barolar Birliğine bağlı 60 Baro Başkanın örgütlendiği ‘Baroma dokunma ve Savunma Yürüyüşü’nde Manisa Baro Başkanı Ali Arslan’da Adliye önünde yapılan toplanmanın ardından Baro Yönetim kurulu üyelerince Ankara’ya uzanan yolculuya çıktı. Baro Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte 10 Kilometreyi kapsayan ve şehir içerisindeki tüm caddeleri arşınlayarak Manisa-Turgutlu çıkışına kadar yaya olarak yürüyen Manisa Baro üyeleri yürüyüşü Ankara’da noktalayacak olan Başkanları Ali Arslan’ı şehir çıkışında alkışlarla uğurladı.
MANİSA BAROSU BAŞKANI ARSLAN’DAN ÇOKLU BARO SİSTEMİNE TEPKİ
Türkiye genelindeki barolar, eş zamanlı olarak Ankara’ya doğru yürüyüşe geçti. Manisa’da da Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan öncülüğünde Manisa Adliyesi’nde bir araya gelerek önce basın açıklaması yaptı, daha sonra da Ankara’ya doğru yola çıktı. Baro Başkanı Ali Arslan, hükümet tarafından çoklu baro sisteminin getirilmek istendiğini ve bu sistemin hem baroları hem de yargıyı siyasallaştıracağını iddia etti.
Türkiye’deki birçok baro hükümetin barolar seçimlerinde yapmayı hedeflediği değişikliklere tepki göstermek amacıyla bulundukları illerin adliyelerinden Ankara’ya yürüme kararı aldı.
Manisa Barosu ve baroya bağlı avukatlar da Manisa Adliye Sarayı’nın önünde bir araya gelerek ellerindeki ‘Barolara Dokunma, Savunma Susturulamaz’ dövizleri ile ‘Hak Hukuk Adalet’ sloganları eşliğinde Ankara’ya yürüyüşüne başladı.
Yürüyüş öncesinde Manisa Baro Başkanı Ali Arslan açıklama yaparak, baro seçimlerinde yapılması düşünülen değişikliklere tepki gösterdi. Arslan yaptığı açıklamada, hükümetin 2010 yılından bugüne kadar baroların yapısını değiştirmek amaçlı birçok teşebbüste bulunduğunu, ancak baroların direnciyle bu teşebbüslerin engellendiğini savundu.
Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “2010 yıllardan bu zamana kadar baroların yapısını değiştirmek, baroların özgürlüğünü sona erdirmek, baroların hak savunuculuğunu kaldırmak için birçok teşebbüslerde bulunuldu. Bu teşebbüsler avukatların ve baroların direnci ile kırıldı. Son zamanlarda duyduğumuz kadarıyla baroların yapısını, görev tanımını ve seçim sistemini değiştirmek için bazı çalışmaların yapıldığını haberini alıyoruz. Bu haberleri ne yazık ki yazılı ve görsel basından alıyoruz. Bugüne kadar baroları ve Türkiye Barolar Birliğini muhatap kabul ederek kendi yasamız olan Avukatlık Yasası üzerinde bir değerlendirme yapılmış değildir.”
“ÇOKLU BARO SİSTEMİ BAROLARIN SİYASALLAŞMASI DEMEKTİR’’
Arslan, hükümet tarafından çoklu baro sisteminin getirilmek istendiğini ve bu sistemin hem baroları hem de yargıyı siyasallaştıracağını iddia etti. Arslan şöyle devam etti: “Önümüzde bir taslak tasarı yoktur. Böyle bir şey tarafımıza sunulmamıştır. Ne yapılmak istendiği bilinmemektedir. Ama basına yansıdığı kadarıyla çoklu baro sisteminin getirilmesi düşünülmektedir. Çoklu baro sistemini getirilmesi avukatların, baronun, yargının daha da siyasallaşması demektir. Zaten yargının bir ayağı olan Adalet Bakanlığında hakim ve savcı güvencelerinde bu hat safhaya ulaşmışken barolarında çoklu baro yapısına taşınarak yine A,B ve C barosu, şu görüşten veya bu görüşten baro şeklinde barolar oluşturularak savunmanın gücü zayıflatılmaya çalışılmaktadır. Bunu tamamen reddediyoruz. Çoklu baro demek avukatlığın sonu demektir. Avukatların sesini ve nefesinin kesilmesi demektir.”
“NİSPİ TEMSİL SİSTEMİ İLE GRUPLAŞMA İSTENİYOR”
Barolara getirilmek istenen yeni düzenlemelerden bir tanesinin de nispi temsil isteminin getirilmek istenmesi olduğunu söyleyen Baro Başkanı Arslan, “Baro seçimlerine nispi temsil sistemi getirilmeye çalışılmaktadır. Nispi temsilin oluşabilmesi için yine avukatların belli gruplara ayrılması gerekir. Bu gruplaşma yine savunmanın zayıflamasına ve baroların Zayıflamasına neden olacaktır. Nispi temsilde bugün için baro seçimlerinde uygulanan yöntem en demokratik yöntemdir. Baro seçimlerinde çarşaf liste uygulanmaktadır. İsteyen ve aday olan meslektaşlarımız liste halinde girebilmekte, oy kullanan meslektaşlarımızda ister çarşaf listeden seçerek, ister listeye kullanarak, isterse listede isimleri çizerek yeni isim yazarak oy kullanabilmektedirler. Bundan daha demokratik bir yöntem olması düşünülemez. Belli güçlerin belli yerleri ele geçirme operasyonu olarak nitelendirdiğimiz bu yapılan işlemlere tamamen karşı çıkıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“MÜZAKERE KAPILARI AÇILMALIDIR”
Baro Başkanı Arslan açıklamasında ayrıca, barolarda yapılması düşünülen değişikliklerin mutlaka baroların ve Türkiye Barolar Birliği’nin görüşünün alınması gerektiğinin altını çizerek, “Avukatlık yasasında yapılması düşünülen değişikliklerle ilgili mutlaka barolarla ve Türkiye Barolar Birliği ile görüşülmelidir. Müzakere kapıları açılmalı ve müzakere edilmelidir. Müzakere edilmeden mecliste belli yerlerde hazırlanan yasa tasarıları akşam getirilip, sabah meclisten çıkması hem Türkiye’miz hem yargı için doğru değildir. Bizler müzakerelere açığız. Yapılması gerekenler hep birlikte yapılsın. Ama bu zamana kadar beklediğimiz müzakere girişimleri gelmemiştir.” dedi.
Baroya kayıtlı 1500’e yakın avukatın üyesi olduğu Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, Adliye önünden başlayan yürüyüş boyunca şehirdeki esnaflardan ve balkonlarından alkış desteği aldı.
Baro Başkanı Ali Arslan, Baro Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte Yunusemre ilçesinden başlayan yürüyüş Şehzadeler ilçesi Turgutlu çıkışında arkadaşlarının uğurlaması ile noktalandı. Başkan Ali Arslan;
“Baroma Dokunma ve Savunma yürüyüşünü baro başkanları bulundukları illerinde tek başlarına yaya olarak yürüyüp Afyon’da buluşacak. Oradan hep birlikte yürüyerek Ankara’ya ulaşacağız. Pazar günü Ankara buluşacağız. Pazartesi günü de Anıtkabir’e Atamız huzuruna çıkacağız. Birde Atamızın huzurunda sorunlarımızı dile getireceğiz. Çözüm arayacağız. Daha sonra
Ankara içerisinde temsili bir yürüyüş yaptıktan sonra da TBB’ne geçerek orada bundan sonraki süreci masaya yatıracağız. Komisyonlara gelmesi düşünülen bazı olumsuz değişimleri tartışacağız. Gerektiğinde yapacağımız eylem biçimlerini değerlendireceğiz.” Şeklinde konuştu.