URGANLI DA ÇALDAĞI’NDAKİ MADENİ İSTEMİYOR

2 Haziranda Çaldağı’nda yapılacak keşif günü için çalışmalar Urganlı’ya kadar ulaştı. 4 araçla Urganlı’ya giden TURÇEP çalışma komisyonu ayrıca Avşar, Derbent ve Gökkaya’da da vatandaşlara el ilanı dağıtarak bilgilendirmelerde bulundu. Turgutlu halkının vahşi madenciliğe karşı yıllardır verdiği yaşam mücadelesi 2 Haziran’da Çaldağı’ndaki tesislerde yapılacak keşif günü dolayısıyla gündem konusu olurken, ilçedeki sivil toplum koruluşu, meslek örgütü, dernek, sendika ve siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla 22 Mayıs’ta Belediye Meclis Salonunda yapılan toplantıda belirlenen komisyonlarla birlikte TURÇEP’in çalışmaları da çok yönlü olarak devam ediyor. Dün (30 Mayıs Cumartesi) bu kapsamda yapılan çalışmalar Urganlı’ya kadar ulaştı. 4 araçla Urganlı’ya giden TURÇEP çalışma komisyonu ayrıca Avşar, Derbent ve Gökkaya’da da vatandaşlara el ilanı dağıtarak bilgilendirmede bulundu. Yapılan çalışmalar sırasında kadın komisyonu ev ev dolaşıp Çaldağı’ndaki madenin yaratacağı tehlikeler konusunda bilgilendirmelerde bulunarak bu madene çıkılmasını isterken, ayrıca el ilanları da dağıttılar. Erkeklerin kahvehanelerde bulunanlarla sohbetleri devam ederken, maden işletme süresince kullanılacak 18 milyon ton sülfürik asitin nasıl bir anlam taşıdığı, vahşi madencilik anlayışının nasıl bir tehdit içerdiği konularında da ayrıca bilgilendirmeler yapıldı. Urganlı halkı tamamen madene karşı Turgutlu’nun en büyük beldesi olan Urganlı’da gördükleri ilgiden memnun olduklarını kaydeden TURÇEP heyeti, halkın madene karşı olduğunu belirtikleri Urganlı’da çok ciddi bir çevreci duyarlılık olduğunu da ifade ettiler. Urganlı’da karşılaştıkları çevreci duyarlılık konusunda izlenimlerini aktaran bir TURÇEP yetkilisi, “80 yaşında hala traktörün üzerinde olan yaşlı bir kadın bizlerden “araç gönderirseniz ben de gelirim, gördüğünüz gibi benim traktörüm var” şeklinde konuşuyordu” dedi. Urganlı halkının madene tamamen karşı olduğunu söyleyen kadım komisyonu mensupları ise, duygularını şöyle paylaştı: “Gördüğümüz manzara halkın üzerinde yaşadığı toprakların dünyanın en bereketli toprakları olduğunun bilincinde olduğunu da gösteriyor. Bu halk vahşi madenciliğe bu topraklarda izin vermez. Bu vahşi madencilik projesini Çaldağı’nın başına saran İngilizleri nasıl geçmişte kovmuşsa, aynı projeyi bir Türk şirketi olarak devam ettirmeye çalışanları da kovacaktır. Bu halkımızın bir yaşam mücadelesi, yaşama sahip çıkma mücadelesi. Bu onurlu mücadeleyi geçmişte olduğu gibi yine halkımız kazanacaktır.”