‘Yapı denetim sistemi binaların depreme karşı güvenirliliğini arttırdı’


Toplantıya katılan Turgutlulu Yüksek İnşaat Mühendisi Mesut İçen, Türkiye’de nüfusun yüzde 85'inin birinci derece deprem bölgesinde yaşadığını belirterek, ”Manisa Büyükşehir ve İlçeleri de birinci derece deprem bölgesinde yer almaktadır. Akhisar fay hattıhareket halinde. Hatırlanacağı gibi bu yıl içerisinde Akhisar, Saruhanlı, Kırkağaç ve Şehzadeler ilçelerinde depremler oldu. Bunun sonucunda insanlarımız yaşadığımız şehirde yapı denetim hizmeti almış evleri tercih etmektedir." dedi.     

               
MANİSA Büyükşehir ve ilçelerinde faaliyet gösteren yapı denetim kuruluşlarının temsilcileri gündeme dair konuları görüşmek üzere Alaşehir’de bir araya geldiler. Sarıkız Yapı Denetim Kurumu tarafından düzenlenen yemekli toplantıda, yapı denetim kuruluşlarının temsilcileri, Yapı denetim sistemi ile binaların depreme karşı güvenirliliğini arttırdığı belirttiler.
Alaşehir Can Deluxe Hoteli Restaurantı'nda gerçekleştirilen yemekli toplantıya, Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu, Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Manisa Şube Başkanı İnş. Müh. Tevfik Özbay, Sarıkız Yapı Denetim Kurumu sahibi İnş. Müh. Adem Aslan ile Yapı Denetim Kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Yapı denetimleri ve son günlerde bölgede meydana gelen deprem ile ilgli konuların ele alındığı toplantıda, Manisa Büyükşehir ve ilçelerinde son yıllarda mevcut yönetmeliklere uygun olarak yapılan binaların, Jeofizik ve Jeoloji Mühendislerinden alınan bilgilere göre olması muhtemel gözüken 5,5 ve 6,0 büyüklüğündeki deprem riskine karşı dayanıklılığının yüksek olduğu belirtildi.
“Deprem değil, bina öldürür”
                  Toplantının açılış konuşmasını yapan Sarıkız Yapı Denetim Kurumu sahibi inş. Müh.Adem Aslan,” Ocak Ayından bugüne kadar gelen süreçte bölgemizde meydana gelen depremler, Akhisar, Gölmarmara, Salihli ve Alaşehir güzergâhında yer alan 40 Kilometrelik fay hattını etkilemiştir. İnşaat sektöründe faaliyette bulunduğumuz için bize sürekli ne zaman deprem olur sorusu yöneltiliyor. Bölgemizde depremin ne zaman olacağını bilim bile bilmiyor. Gerçek şu ki bölgemizde kesin olarak deprem olacaktır. Çünkü sürekli sallanmaktayız. Bu da depremin olacağını açıkça belirlemektedir.  Bölge insanı olarak birinci derece deprem kuşağında yaşadığımız için yerel yönetimlerin ve bizlerin olası bir depremde ne yapmamız gerektiğini halkımızla paylaşmak zorundayız. Öncelikle 2000 yılından önce yapılan binalara performans analizi yaptırma zorunluluğu getirilmelidir”dedi.
                   “2000 yılından önce yapılan mevcut binalar depreme dayanıklı performans analizi yaptırılmalıdır” 2000 yılından önce yapılan mevcut binaların olası bir depremde hasar görmemesi için bina sahipleri, tarafından depreme dayanıklı performans analizi yaptırılması gerektiğini belirten Sarıkız Yapı Denetim Kurumu sahibi İnş. Müh. Adem Aslan,” 2000 yılından önce yapılan binalar için yapı sahipleri nasıl bir binada ikamet ettiklerini bilmeleri açısından mutlaka mevcut binalarına depreme dayanıklı performans analizi yaptırması gerekiyor. Sarıkız Yapı Denetim Kurumu olarak proje ve uygulama denetim alanında uzman personelimiz, bina sahiplerinin talep etmeleri halinde mevcut binanızdan numune alıp basınç dayanımı tayini yaparak betonu ölçmektedir. Yine mevcut binanızdan demir numunesi alarak demirin çaplarına göre çap hesabı ve kütle muayenesi yapmaktadır. Akma ve çekme mukavetini ölçerek yine demirin kot uzamasını belirlemektedir. Kısacası mevcut binanızın kalite kontrolünü yapan personelimiz olası bir depreme karşı dayanıklılığını bir rapor halinde hem yerel yönetimlere hem de bina sahiplerine sunmaktayız. Sarıkız Yapı Denetim Kurumu olarak biz hazırız, talep edin cüzi bir bedelle mevcut binanızın depreme dayanıklı performans analizini yaparak bilgilendirelim. Manisa ve ilçelerinde bugün itibarı ile yaklaşık iki milyon metre kare alan üzerinde aktif olarak inşaat devam ediyor ”dedi.
”Kentsel Dönüşüm ve Riskli Yapı ne demektir”
                  Sarıkız Yapı Denetim Kurumu sahibi İnş. Müh. Adem Aslan,” Kentsel Dönüşüm nedir? Öncelikle bunu anlatmamız gerekir. Biz, çarpık yerleşim ve riskli binalardan oluşan, altyapısı yetersiz bölgelerin, afet ve deprem risklerine karşı hızlı bir şekilde, halkın ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde kentsel planlama ilkelerine uygun olarak yenilenmesi faaliyetlerinin bütününe “Kentsel Dönüşüm” diyoruz. Risk altındaki yapıların yıkılıp yeniden sağlam yapılara dönüştürülmesi kentsel dönüşümün önemli bir boyutudur. Bunun dışında sosyal ve kültürel boyutlarda çok önemlidir, özellikle kentsel dönüşüm alanlarında bulunan riskli tarihi yapıların restorasyonu ve güçlendirilmesi söz konusu olabilir. Riskli Yapı” ne demektir? Muhtemel bir afette (deprem, sel, heyelan vb.) içerisinde yaşayanların can güvenliklerinin olmadığı yapılara riskli yapı denir. Son dönemde Türkiye’deki neredeyse herkesin yakından ilgilendiği, apartman ve site yönetimi toplantılarının birinci gündem maddesi olan kentsel dönüşüm,  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 16.5.2012 tarihinde çıkartmış olduğu kentsel dönüşüm yasası olarak da bilinen 6306 sayılı  “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi" yasasıdır. Kentsel dönüşüm yasasının amacı; başta deprem olmak üzere, sel, heyelan, kaya düşmesi, çığ vb. afet riski altında bulunan bölgelerin ve risk dışında kalan, ekonomik ömürlerini tamamlamış, eski ve hasarlı binaların tasfiyesi ve yerine, sağlıklı, güvenli, standartlara uygun yaşam alanlarının oluşturulması ve olası afetlerde can ve mal kayıplarının önlenmesidir. Dönüşümün bir başka boyutu ise çarpık kentleşmenin etkilerinin azaltılarak modern,  refah seviyesi yüksek, tarihi ve doğal dokusu muhafaza edilmiş marka şehirler oluşturmaktır. Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında oluşan yeni çevrelerin hem insan sağlığı, deprem boyutu ve toplumsal çevre bakışının değişmesine yardımcı olması göz ardı edilmemelidir. Kentsel Dönüşüm Projesi’nin istenilen etkiyi yapması için küçük yapı blokları değil, Büyükşehir ölçeğinde planlanmış şekilde yapılması gerekir. Planlanmadan yapılmış kentsel dönüşümler küçük ölçekte etki yaratsa da, kentsel ölçekte etkisi yetersiz kalır. Sarıkız Yapı Denetim Kurumu olarak hizmet verdiğimiz bölgelerdeki Kentsel Dönüşüm Projelerini büyük bir titizlikle takip ediyoruz. Bölgede yaşayan konut sahiplerinin sağlıklı bir yapı ve sağlıklı bir çevrede yaşaması için proje ve yapım aşamasından itibaren çalışmalarımızı hassasiyetle yapıyoruz. Bölgemizin birinci derece deprem bölgesi kuşağında yer aldığını unutmamamız gerekir.29 Haziran 2001 Tarihinde 4708 Sayılı Yapı Denetim Kanunu pilot illerde yürürlüğe girdi. Van depremi sonrasında 4708 Sayılı Yapı Denetim Kanunu tüm illerde uygulanmak üzere geneşletildi”dedi. ,
“Nüfusun büyük çoğunluğu da birinci derece deprem bölgesinde yaşamaktadır”                                   Türkiye’de nüfusun büyük çoğunluğunun birinci derece deprem bölgesinde yaşadığını belirten Turgutlulu Yüksek İnşaat Mühendisi Mesut İçen,”Türkiye’nin yüzde 85’i birinci derece deprem bölgesi. Nüfusun büyük çoğunluğu birinci derece deprem bölgesinde yaşamaktadır. Manisa Büyükşehir ve İlçeleri de birinci derece deprem bölgesinde yer almaktadır. Akhisar fay hattıhareket halinde. Hatırlanacağı gibi bu yıl içersinde Akhisar, Saruhanlı, Kırkağaç ve Şehzadeler ilçelerinde depremler oldu. Bunun sonucunda insanlarımız yaşadığımız şehirde yapı denetim hizmeti almış evleri tercih etmektedir ”dedi.                    
 “Atama ile Yapı Denetim Kurumları, bina denetleme işlemlerini gerçekleştiriyor”
                  01 Ocak 2019 tarihi itibarı ile Yapı Denetim Kurumları, bina denetleme işlemlerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan atama ile gerçekleştirdiklerini belirten Yüksek İnşaat Mühendisi Mesut İçen,”Ülke genelinde uygulanan bu sistem Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nda oldu gibi nasıl atama yapılıyorsa, yapı denetimlerde de atama ile Yapı Denetim Kurumları, bina denetleme işlemlerini gerçekleştiriyor”dedi.
“Akhisar fay hattında hareketlilik devam ediyor”
                  Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Manisa Şube Başkanı İnş. Müh. Tevfik Özbay,”Bölgemizde 2018 yılı deprem yönetmeliğine uygun olarak yapılan binaların, deprem riskine karşı gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmış olduğu kabul edilir. Yapı denetim kuruluşları ise binaların imar, deprem belediyelerin plan notlarına uygun olarak yapılmasını sağlamak asli görevidir. Bu sorumluluğunun bilincinde olan Manisa Büyükşehir ve İlçelerinde faaliyet 26 Yapı Denetim Kuruluşu, Çevre ve şehircilik il Müdürlüğü ile uyum içersinde bu kamusal görevini yerine getirmek için çalışmaktadır. Bölgemiz fay hatları ile çevrilidir. Akhisar fay hattında hareketlilik devam ediyor. Son günlerde meydana gelen depremlerle de bu gerçeği hep birlikte yaşamaktayız. Jeofizik ve Jeoloji Mühendisi değiliz, ancak onlardan aldığımız bilgilere göre Manisa Büyük Şehir ve ilçelerinde 5.5 ve 6.0 büyüklüğünde depremlerin olma özelliğinin daha fazla olduğunu biliyoruz. Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Manisa Şubesi olarak bizlerde mevcut yönetmeliklere göre yapılan binaların bu büyüklükteki depremlere karşı dayanma gücü yüksektir.2011 yılından itibaren ülke genelinde uygulanmaya başlayan yapı denetim sistemi binalarımızın depreme karşı güvenirliliği daha da arttırmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 4708 sayılı Yapı Denetimleri Kanunu, yönetmelik ve genelgelerle sürekli yaşanan sorunlardan ders çıkarılarak kendini geliştirmiş ve yenilemiştir. Gelinen bu süreçte sorunlar çözülerek önümüzü açmaktadır. Elbette sorunlarımız var. Bu konuda Çevre ve Şehircilik bakanlığı ve Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Genel merkezi eş güdüm halinde çalışarak sorunları çözmektedir”dedi.
 
Haber Merkezi