Yaşamder: ‘Çaldağı’ndaki maden kapatılsın!’

Turgutlu Doğa Kültür ve Yaşam Derneği: “Bu madenin bölgede yaşayan insanlara ve çevreye zarar vereceği zarar bilimsel raporlarla kanıtlanmışken bölge halkının karşı çıktığı ve yaşam alanlarımızı yok edecek olan bu madencilik faaliyetinde ısrar niye?” TURGUTLU Doğa Kültür ve Yaşam Derneği (Yaşamder), Çaldağı’nda çalıştırılmak istenen nikel madeni ile ilgili yüz binlerce insanın yaşamı ve Manisa ovası ile Gediz Vadisi gibi dünyanın en bereketli topraklarının kaderinin bir oy farkı ve sadece para hırsı için maden şirketi yetkililerine bırakılamayacağını belirtti. Çaldağı’ndaki madencilik faaliyetine izin vermemek için Turgutlu ve Manisa halkının daha güçlü ve kararlı mücadele vermesinin yanında olmaya devam edeceklerini belirten Yaşamder, bir basın açıklaması yayınladı. Yaşamder yaptığı açıklamada: “Çaldağı’nda çalıştırılmak istenen nikel madeni ile Turgutlu halkı arasında 10 yılı aşkın süren mücadelede Turgutlu halkının sözcüsü durumunda olan başta TURÇEP, ilçedeki meslek odaları, dernek ve sendikalar, siyasi partiler ile EGEÇEP, Ekoloji Kolektifi Derneği ve diğer kurum ve kuruluşlar bugüne kadar defalarca dava açtı ve hukuk mücadelesi yürüttü. Açılmış davalar Turgutlu halkının lehine sonuçlansa da her seferinde maden şirketi tarafından yeniden, yeniden gündeme getirilmeye çalışılmaktadır. Bu madenin bölgede yaşayan insanlara ve çevreye zarar vereceği zarar bilimsel raporlarla kanıtlanmışken bölge halkının karşı çıktığı ve yaşam alanlarımızı yok edecek olan bu madencilik faaliyetinde ısrar niye ? Bilimi hiçe sayarak, hukukun arkasından dolaşarak madencilik faaliyeti sürdürülmek istenmektedir. Mahkemenin Çaldağı’ndaki maden için ÇED raporunu iptal etmesinin ardından, Danıştay tarafından yeniden ve daha fazla sayıda bilirkişi ile keşif yapılması istenmiş ve mahkeme heyetinin bu kez 9 kişilik Bilirkişi atamış, sorduğu 25 soruya cevap olacak nitelikte daha ayrıntılı ve geniş çapta keşif yapılmasını istemiştir. Her biri kendi alanında uzman olan bu 9 kişilik bilirkişi heyeti de oybirliği ile “bu ÇED yetersizdir” kararı vermiştir. Bu durum normalde ÇED raporunun iptal edilmesini gerektirmektedir. Ancak mahkeme 3 te 2 çoğunlukla mevcut ÇED raporunun iptal edilmesi yerine eski ÇED ile faaliyet yürütülebilir yönünde karar vermiştir. Bu karara en başta mahkeme başkanı itiraz etmekte ve mevcut ÇED raporunun iptal edilmesi gerektiğini, bilirkişi heyetinin oybirliği ile verdiği kararın yok sayılamayacağını belirtmektedir. Çünkü bu durum bilimi, hukuku ve bölge halkını hiçe saymak anlamına gelmektedir. Bilim ve yasalar insanlar için vardır.100 Binlerce insanın yaşamı ve Manisa ovası ile Gediz vadisi gibi dünyanın en bereketli topraklarının kaderi bir oy farkı ve sadece para hırsı için maden şirketi yetkililerine bırakılamaz. Biz bu yörede yaşayan Turgutlu halkı ve Yaşamder olarak böyle bir madencilik faaliyetinin sonuna kadar karşısında olacağımızı ve böyle bir madencilik faaliyetine izin vermemek için Turgutlu ve Manisa halkının daha güçlü ve kararlı mücadele vermesinin  yanında olmaya devam edeceğiz. Yaşamı Savunuyoruz. Yaşamı savunmaya devam edeceğiz.” İfadelerini kullandı.