34,6119$% 0.19
36,3900€% 1.05
43,5644£% 0.52
2.932,90%-2,40
2.631,26%-2,75
9.659,96%1,15
Genel Başkan Yıldırım: ‘Eğitim İş Sendikasında hiç kimsenin siyasi görüşüne bakmadan, kimsenin siyasi partilere yakın yönetici ilişkisine girmeden, hiç kimsenin Türkiye içerisinde durduğu noktaya bakmadan kimseye karışılmayacağı noktasında hareket ediyoruz.’
TURGUTLU İlçesinde Eğitim-İş Sendikası temsilciliği açıldı. Cumartesi günü saat 15.00’te Turan Mahallesi Baltacı Mahmut Yolunda açılışı yapılan Eğitim İş Temsilciliği açılışına Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Eğitim-İŞ Sendikası Turgutlu Temsilcisi Mehmet Kavas, CHP Turgutlu İlçe Başkanı Yakup Çilel, Kamu-Sen Turgutlu Temsilcisi İsmail Alsaç ve ADD Turgutlu Şube Başkanı ve sendika üyeleri katıldı.
Açılış öncesi bir konuşma yapan Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Orhan Yıldırım: “Türkiye’de yaşayan tüm vatandaşlarımızın yaşamış olduğumuz ülkede barış içerisinde, kardeşçe, birbiriyle çatışmadan, ayrışmadan birlik içerisinde, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyet felsefesi içerisinde, bir arada yaşama ülküsü içerisinde sendikamız kuruldu.” dedi.
17 Ekim 2005’te faaliyete geçtiklerini belirten Yıldırım: “Eğitim İş Sendikasının yeniden kurulmasının bir amacı vardır. Amacı da bellidir. Çünkü yıllardan beri Türkiye’de yaşanılan emek mücadelesinde ortaya konulan diğer tüm sendikalarla mücadele veren arkadaşlarımız ile birlikte olmasına rağmen elde edilemeyen, istenilene kavuşulamayan ve sahada emek mücadelesinin verildiği iş yerlerinde oluşan boşluğu doldurmak, çalışanlarımız arasında yaşanan umutsuzluğun bir bölümüne cevap vermek adına eğitim iş sendikasını kurma kararı aldık. Eğitim iş sendikasının kuruluş amacı çok açık ve nettir.
‘3 tane ana temel çizgimiz var’
Bir, Türkiye’de bölücülük noktasına tamamen karşıyız. Herkesin barış içerisinde yaşayabileceği inancını o ilk kuruluş yıllarında ki kadar aynı güvende taşıyoruz. İki, Türkiye’de insanların inançlarının hiç birine karışmama düşünce ve duygumuz çok nettir. Üç, Türkiye Cumhuriyeti kuruluş felsefesine aykırı olan her türlü etnik ırkçılığa karşıyız.” dedi.
‘Dinen mezhepsel olarak neye ait olduğu sorulmaz ve konuşulmaz, tartışılmaz.’ diyen Yıldırım: “Burada konuşulacak olan tek konu insanların çalışırken yapmış olduğu meslek içerisinde hakkını alabiliyor mu, kendisine haksızlık yapılıyor mu? Bu noktalarda sendika üyelerimizin yanında olacağımızı çok net ortaya koyuyoruz. İkinci olarak eğitim iş sendikası asla sadece bir sendika değildir. Demokratik bir kitle örgütü olarak Türkiye’de yaşanan her tür siyasi olayda biz tarafız. Ama taraflığımız az önce açıkladığımız maddeler çerçevesindedir. Hiçbir siyasi parti üzerinden değil sadece ülke insanlarımızın bir arada olabilme barışçıl bir şekilde yaşayabilme duygu ve düşüncesi içerisinde taraf olduğumuzu ifade etmeliyim.
‘Tam bağımsız bir Türkiye içerisinde’
Eğitim İş Sendikasında hiç kimsenin siyasi görüşüne bakmadan, kimsenin siyasi partilere yakın yönetici ilişkisine girmeden, hiç kimsenin Türkiye içerisinde durduğu noktaya bakmadan kimseye karışılmayacağı noktasında hareket ediyoruz.
Tam bağımsız bir Türkiye içerisinde herkesin Türkiye’de yaratılan güce sermayeye kaynağa eşit bir şekilde hakkaniyetli bir şekilde paylaşılmasını esas alan ve tüm üyelerini başta olmak üzere haksızlıklara karşı mücadele eden, kendi üyelerinin haklarının mücadelesini verdikten sonra memur olmayan ama Türkiye’de yaşayan tüm vatandaşlarımızın, yaşamış olduğumuz ülkede barış içerisinde, kardeşçe birbiriyle çatışmadan, ayrışmadan birlik içerisinde Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyet felsefesi içerisinde bir arada yaşama ülküsü içerisinde sendikamız kuruldu.” dedi.
‘O kadar doğru bir noktadan ve o kadar doğru amaçlar çerçevesinde Eğitim İş sendikası kuruldu ki 2005 yılında kurulmasına ve 2005 yılından bu güne Türkiye’de yaşanan siyasi çalkantılar ve en sonunda yaşanan darbe girişimine rağmen FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında 40-50 bin eğitim çalışanının görevlerinden ihraç edildiğini’ sözlerine ekleyen Yıldırım, şunları söyledi: “Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz Darbe girişimi sonrasında 40-50 bin eğitim çalışanı FETÖ’den ihraç edildi. Eğitim sendikaları arasında en düşük sayı bizdeydi, yaklaşık 50 kadar Eğitim-İş üyesi ihraç edilenler arasındaydı. Geri kalan sendikalardaysa bu rakamlar binlerle ifade ediliyordu. Diğer sendikalar ihraç edilen üyelerine çok fazla yardım etme noktasında bulunmazken, Eğitim-İş sendikası olarak şu kararı aldık. Üyelerimize giderek,‘ Sizin bu örgütle bir yakınlığınız var mı, bu doğrumu?’ diye sorduk. Üyelerimizde bize, ‘Bizim FETÖ ile ilgimiz olsa Eğitim-İş’de ne işimiz olur. Bunda bir yanlışlık var.‘ dediler. Biz de Eğitim-İş sendikası olarak, suçu ispat edilene kadar arkadaşlarımızı suçsuz olarak kabul ederek, her türlü yanlarında olma kararı aldık ve olduk da. Haklarında bu suçlama olan arkadaşlarımızı savcılıklara yönlendirerek soruşturma açılmasını istedik. Bu açılan soruşturma sonrasında ise 16 arkadaşımız, ‘yanlış yapılmıştır, üzerinde FETÖ ile bağlantılı herhangi bir durum yoktur’ diyerek görevlerine iade edildiler. Bu karardan 8 ay sonra ise mor beyin ile mağdur edilen 24 arkadaşımız da pardon denilerek görevine geri döndürüldü.”
Açık lise sınavlarında öğretmenlere görev verilmesini gerektiğini söyleye Yıldırım: “Bu görevlendirmelerde çalışan tüm öğretmenlerimize objektif olarak yine eşit bir şekilde dağıtılması gerektiğini, hem bakanlığı hem de üniversitelere olan illeri biz zaman zaman uyarıyoruz. Yine Salihli, burada Salihli’de, Turgutlu’da yani Manisa İlinde bu görevlendirmelerin de hakkaniyet ölçüsünde yapılmadığı, kendi üyelerinin zaman zaman kayrıldığı sık sık resmen kendi üyelerine görev verildiği haberleri bize gelmeye devam etmektedir. Buradan da yine Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğünü ve bununla bağlantılı çalışan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünü zaman zaman ortaya çıkan bu hakkaniyet unsuru dışında ki yetkilendirme ve görevlendirmeler konusunda bir kez daha Eğitim İş Sendikası olarak uyarıyoruz. Bunun sürdürülmesi durumunda yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı da bilmelerini isteriz. Oturmuş oldukları koltuğun hakkını yine yasal mevzuatlarını doğru dürüst işleterek vermeleri gerekmektedir. Eğer bunu sağlamazlarsa da biz buna taraf olur ve bu taraftan da zararlı çıkacak tek bir kişi vardır, o da o koltukta oturan yetkili kişilerdir.” şeklinde konuştu.
‘İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünü uyarıyoruz’
‘Turgutlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün normal şartlarda okullardaki kantinlerin ihale süreci bittiğinde ihale sürecini başlatıp yeniden ihaleye çıkıp ihalede en uygun teklifi veren, bu işi yapmak isteyen işletmecilere verilmesi gereklidir’ diyen Yıldırım: “Bu yasal olarak mecburi olan yöndür. Ama bize gelen bilgi 2 okulda 19 Mayıs Ortaokulu ile Besime Elagöz Ortaokulu’nda ihale süreçleri bitmesine rağmen ihaleye çıkılmadan, bu iki okulda ihalesiz kantinlerin işletmeciliğinin birilerine verildiği haberi gelmiştir. Eğer böyle ise şikayetleri gelmesi durumunda bu işlerin takipçisi olacağımız konusunda İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünü uyarıyoruz. Kimin müdür ya da yetkili olduğu bizi ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren şey yasanın hak ve hukukun tüm Türkiye’nin her yerinde usulüne uygun, yönetmeliklere uygun yapılmış olmasıdır. Yönetmelikleri aşan, adam kayırmacı, kendi tanıdıklarına rant sağlayacak her türlü uygulamaya Eğitim İş Sendikası kurulduğu günden bu yana karşı olmuştur.” Ifadelerini kullandı.
Turgutluspor’da Salim ve Abdülkadir imzaya kaldı