34,6275$% 0.16
36,3762€% 0.15
43,5176£% 0.02
2.922,16%0,16
2.621,17%-0,17
9.659,96%1,15
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve Manisa Milletvekilleri Bekir Başevirgen ve Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, CHP’nin 25 yıl sonra belediye başkanlığını kazandığı Manisa’nın Turgutlu İlçesinde, Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın’ı ziyaret etti. Ülkenin en güçlü propaganda aygıtları tarafından hedef alındıklarını, bir adım geriye gitmediklerini söyleyen Grup Başkanvekili Özgür Özel: “Turgutlu’ya söyleyeceğimiz söz şudur. Seçimden önce ne söz verdiysek tutmaya, yapmayacağız dediğimiz hiçbir şeyi de yapmamaya geldik.” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, bugün saat 14.30 sıralarında 31 Mart yerel seçimde Millet İttifakı’ndan seçilen Turgutlu Belediye Başkanı CHP’li Çetin Akın’ı ziyaret etti. Manisa Milletvekilleri Bekir Başevirgen, Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu’nun da eşlik ettiği Özel ve beraberindekileri, Belediye Başkanı Çetin Akın, meclis üyeleri ve personeller, belediye hizmet binası önünde karşıladı.
Karşılama sonrası Başkan Çetin Akın’ın makamına geçildi. CHP Grup Başkanvekili Özel yaptığı konuşmada: “Turgutlu’muz 1989 – 1994 dönemindeki kendisine müthiş hizmetler yapan, hepimizin çok sevdiği, geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz başkanımızdan (İsmail Kırdar) sonra sosyal demokrat belediyeciliğe hasret kalmıştı. Belediyenin içinden, belediyede emeği olan, partimizin çok sevdiği, Turgutlu’nun benimsediği değerli Çetin Başkanımızı, başkan adayı olarak gösterdiğimiz gün Turgutlu’da büyük bir rüzgar esmeye başladı. Ona sadece bizler inanmadık. Ona ailesi, bütün Turgutlu inandı. Bütün yapılan kötü sözlere kulaklarımızı kapattık. Tuzak kurmak isteyenlere karşı birleştirici söylemimizi hiç bozmadık. Ulusal düzeyde dahi komplolara kurban gitti Turgutlu Belediye Başkanı adayımız ve belediye meclis üyesi listemiz. Ülkenin en güçlü propaganda aygıtları tarafından hedef alındı. Ama bir santim eğilmedik, bir adım geriye gitmedik. Birliğimizi beraberliğimizi bozmadık ve deyim yerindeyse büyük Turgutlu İttifakını, Kasaba İttifakını bozmadık. Bugün Turgutlu’nun seçilmiş belediye başkanının yanında, Manisa’da seçilmiş 2 milletvekilimizin huzurunda Turgutlu’ya söyleyeceğimiz söz şudur. Seçimden önce ne söz verdiysek tutmaya, yapmayacağız dediğimiz hiçbir şeyi de yapmamaya geldik. Ötekileştirme, itme kalkma, kimsenin ekmeğiyle oynama, kimseyi siyasi tercihinden dolayı cezalandırma yok. Biz samimi insanlarız. Adaylarımız, belediye meclisimiz, kent meclisimiz son derece samimi ve iyi insanlardan oluşuyor. Turgutlu’muz bundan önceki dönemlerde görmediği huzura kavuşacak.” dedi.
‘Turgutlu’ya polemik yaratmak için aday olmadığını’ söyleyen Belediye Başkanı Çetin Akın: “Biz Turgutlu’ya hizmet etmek için aday olduk. Çok güzel projelerimiz var. Bu projelerimizi hayata geçirmek için ekip olarak bütün gayretimizi göstereceğiz. Turgutlu’nun kamu kaynakları hiçbir şekilde hovardaca kullanılmayacak. O hovardalığa müsaade etmeyeceğiz. Elimizdeki kaynakları en iyi, en verimli şekilde kullanarak, Genel Merkezimiz ve Manisa Milletvekillerimizin de desteğiyle, oluşturacak olduğumuz ciddi bir belediye ekibiyle Turgutlu’ya damga vurmak istiyoruz. Yıllar sonra kazandığımız bir başarı var. Bu başarıyı artık taçlandırmak bizim görevimiz. Bundan sonra bize düşen görev Turgutlu için yapılabilecek bütün değerli projelere katkı sunmak, proje üretmek, halkımızı bölüştürmeden, birleştirerek doğru hizmetleri vermektir. Allah utandırmasın diyorum.” şeklinde konuştu. Manisa Mİlletvekilleri Bekir Başevirgen ve Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Başkan Çetin Akın’ı tebrik ederek, Turgutlu’ya güzel hizmetlerin kazandırılması için çalışacaklarını söyledi.
KILIÇDAROĞLU’NA SALDIRIYLA İLGİLİ KONUŞTU
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Ankara Çubuk’taki şehit cenazesinde partisinin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıyla ilgili bir soru üzerine açıklamalarda bulundu.
Özel: “Şimdi biliyorsunuz sayın genel başkanımıza bir şehit cenazesinde bir saldırı, saldırıyı da aşan bir linç girişimi yaşandı. Daha sonra bir evde 1.30 saat beklendi ve tarihimizin en acı olaylarını hatırlatır şekilde bu evi yakın çığlıkları arasında 1.30 saatlik bir bekleyişten sonra ancak alınabilen güvenlik önlemleriyle gnel başkanımız oradan ayrıldı. Sayın genel başkan Türkiye protokolünün 4. sırasındaki kişidir. Kamu görevlisidir ve kendisine uygulanması gereken tedbirler, Bakanlardan da daha ileri düzeydedir. Her ne kadar iktidar bu bilinci kaybetmiş de olsalar, atanmış bakanları Türkiye’nin protokolünde 4. sırada olan ana muhalefet partisi, mecliste en çok milletvekili olan 2. partinin genel başkanına ve böylesi anayasal bir göreve sahip olan kişiye karşı koruma görevinde bir zafiyet olduğu açıktır. Ama biz tek başımıza Süleyman Soylu’nun başında olduğu tahkikata güvenmeyi çok isterdik. Ama Süleyman Soylu bu güveni yerle bir etti. Orada bulunan olayı yaşayan herkesin organize bir saldırı olduğu söylemlerine karşı Süleyman Soylu, ‘Bir organizasyon yok , köy dışından kimse yok’ diyerek soruşturmaya yön verdiğini, soruşturmanın üstünü örttüğünü kendisi açıkça beyan etti. Bunun üzerine Grup Başkanvekilimiz Engin Özkoç başkanlığında, genel başkan yardımcılarımızdan ve milletvekillerimizden bir heyet oluşturuldu. Heyette savcılar var, hukukçular var. Olayı bizzat yaşayan genel başkan yardımcılarımız var. Ve bu heyet çalışmalarını yaptıkça Süleyman Soylu’nun söylediklerinin hilafında organize ve planlı bir Linç girişiminin olduğu bulgularına ulaştılar. Biz bu bulgularla soruşturmanın genişletilmesi için ilgili savcılığa başvuruda bulunduk. Tabi detaylar partimiz tarafından yayınlanacak. Ancak bir kaç hususu sorduğunuz için söyleyelim. En başta Süleyman Soylu’yu yalanlayan kendisine bağlı olan jandarmanın fezlekesidir. Jandarma olaya dışarıdan da çok sayıda kişinin geldiğini, olayda 39 kişinin aktif provakotör olarak yer aldığını ve olayın organize bir saldırı olduğunu fezlekeye geçirmişken kendisi adına görev yapan jandarmanın bu raporunun hilafında Süleyman Soylu’nun organizasyon yok demesini aslında idari bir açıklama değil, siyasi bir suç örtme olduğu açıkça ortadadır. Bugüne kadar genel olarak medyada görmediğimiz bir inşaattan demirlerin alınarak istiflendiğini ve aşağıya atıldığını, yine bir çatı katında önceden istiflenmiş sopaların bir kişi tarafından aşağıdaki belli gruplara dağıtıldığı ve planlı ve programlı olarak kitlenin bir yerden bir yere yönlendirilirken sürekli önde bulunanlara ‘Vur, niye vurmuyorsun? Sen de vursana. Onlar bize vuruyor. Siz kendinizi niye savunmuyorsunuz ki kimse parmağını bile kaldırmıyor’ Ki bunlar yumruk atan kişinin ifadesine de yansımıştır. Açık bir provakosyon var. Kaldı ki yumruk atan kişinin bütün devlet adına yapılan açıklamalarda şehit yakını gibi söylendiği ama kendisinin ne dayısı ne de birkaç kuşak yakından bir akrabalığı olmadığı daha sonra da şehit ailesi tarafından akrabamız değil dendiğini de ifade etmek gerekiyor. Bunun gibi daha çok detay var ama bu konu Süleyman Soylu’nun vicdanına insafına terkedilmeyecek kadar ciddi bir konudur. Süleyman Soylu’ya bırakılırsa devleti ve partisini de mahcup edecektir. Ama gerçeklere ulaşılırsa buradan partisi de, devlet kademesinde görev yapanlar da sorumluluğunu yerine getirmiş olarak çıkabilirler. Biz suçluların cezalandırılmasını bekliyoruz. Özellikle geçmişte Ak Partili sayın Taner Yıldız’a yumruk atıldığını da, ‘Kınıyoruz lanetliyoruz deyip tutuklama kararını doğru buluyoruz’ demiştik. Açıklamamız odur o günkü. Sayın Ahmet Türk’e Ankara’da yapılan saldırıyı da yine kınadık, yine lanetledik, yine tutuklama kararını destekledik. Bugün gelinen noktada kanun aynı kanun, mevzuat aynı mevzuatken kararın tutuksuz yargılama olması suçlunun suçsuz gibi saldırıya uğrayan mağdurun da suçlu gibi ifadelerle başta Devlet Bahçeli, bir takım Ak Parti adına konuşan isimler tarafından bu ifadelerde demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçmektedir. Son sözümüz şudur. Geçtiğimiz günlerde açıklamalar da oldu bu konularda. Bazı çevrelerden CHP’nin sözünü dinleyen, bizim sözümüze değer veren herkese söylüyorum. Bir kişinin kılına zarar gelmesi hangi siyasi görüşten olursa olsun en üst düzeyde incitir. Siyaseten karşımızda olan herhangi birine bırakın yumruk atılması, saçının teline gelecek zarar bizi kahreder. Herhangi bir siyasiye yönelecek şiddet, bize yönelecek şiddet. Bizim sözümüze değer veren herkese sakin olmalarını, sabırlı olmalarını kanunlara saygılı olmalarını ve Türkiye’ye bahar gelmesi için bizim affedici ve kucaklayıcı olmamız gerektiğinin altını çiziyoruz. Acınızı anlıyoruz, yüreğimiz beraber yanıyor ancak CHP kanunlara inanan ve vandallığa saldırganlığa karşı demokrasiyi savunmuş olan bir siyasi gelenektir. Bunun altını çizmek istiyoruz.” Diye konuştu.
Halk Kütüphanesi aranan müdürünü buldu