Bu Haberi Yazdır

Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal;  “Burada ana çeşit olarak kullandığımız bir referans çeşit ve iki erkenci çeşidimiz var. Onun dışında 7 farklı çeşidin de çift ürüne yatma performanslarını deniyoruz.” 

Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü tarafından aynı yıl içinde iki hasat amacıyla “Topraksız Tarımda Sofralık Üzüm Yetiştiriciliğinde Farklı Üretim Modellerinin Etkileri” isimli gerçekleştirilen projede geçtiğimiz Haziran ayında ilk hasadı yapılan serada, hedeflenen ikinci kış hasadı Aralık ayında gerçekleştirildi. 

    Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen ve ismini üreticilerin belirlediği erkenci üzüm çeşitlerinden olan ‘Spil Karası’ üzüm çeşidi iki yıldır sera ortamında topraksız yetiştiriliyor.  Serada kontrollü bir şekilde yetiştirilen ‘Spil Karası’ üzüm çeşidinde elde edilen ön verimlerin iyi olmasının ardından önümüzdeki yıldan itibaren üreticilere aktarılacak. İlk hasatla açıktaki hasatla aynı verim alındığı için ikinci hasattaki verim kar olarak kalacak. Projenin başarılı olmasıyla piyasada üzümün bulunmadığı haziran ve Aralık aylarında yapılan üzüm hasadıyla piyasaya taze ve sağlıklı üzüm verilecek. 

   Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal,  

 “Serada kontrollü şartlarda bir yılda iki ürün hasat etmek üzere yola çıktığımız projede ikinci hasadımızı Aralık ayında gerçekleştirdik. İlk hasadımızı Haziran ayında gerçekleştirmiştik. Burada ana çeşit olarak kullandığımız bir referans çeşit ve iki erkenci çeşidimiz var. Onun dışında 7 farklı çeşidin de çift ürüne yatma performanslarını deniyoruz. Bu yıl ikinci yılımız. Önümüzdeki yıldan itibaren üreticilerimize net bir şekilde ekonomik analiziyle beraber ne kadar verim alabileceğini, ilk kurulum tesisinin masrafının ne olduğunu ve birim alanında elde edilen geliri inşallah önümüzdeki yıldan itibaren üreticilerimize aktarabileceğiz” dedi. 

Çalışmayla ilgili herhangi bir sorunun olmadığını ve elde edilen ön verimlerin umut verici düzeyde olduğunu kaydeden Ünal,  

   “Birim alanında çok fazla bitki olduğu için neredeyse ilk hasatla açıkta hasat birebir örtüşüyor. İkinci hasatta ilk hasada göre daha az verim alıyoruz zaten beklentimiz bu düzeydeydi. İlk hasatla açıktaki hasatla aynı verimi aldığımız için ikinci hasattaki verim direk bizim yanımıza kar kalıyor. Aynı zamanda ürünün olgunlaşma dönemlerini hem erkene hem geçe almış oluyoruz bu sayede. Kontrollü şartlarda sera altında olduğu için ilk hasadı normal açıkta yapılan hasada göre daha erken yapabiliyoruz. Ardından da Aralık ayında sofralık üzüm çeşidini piyasa sunabilecek durumda olabiliyoruz böyle bir üretim gerçekleştirebilirsek. Ürünün amaçlarından biri de tam izlenebilir bir ürün elde etmek. Ürün tamamen kontrollü şartlarda olduğu için izliyoruz. Bütün rutin analizlerini gerçekleştiriyoruz. Böylece sağlıklı, temiz üzümü piyasaya çıkarmış oluyoruz” diye konuştu.