Manisa Dağcılık Kulüpleri Turgutlu’da, Çaldağı’nda Ata’ya saygı tırmanışı yaptılar.
MANİSA il çapında etkinlikler gösteren ‘duyarlı’ dağcılık kulüpleri, Turgutlu Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü ev sahipliğinde, Çaldağı’na “Ataya Saygı Tırmanışı” gerçekleştirdiler.
Etkinliğe katılan Ahmet Dertsiz’e mikrofon uzattık. “ Turdak Kulübünün düzenleyip ev sahipliği yaptiği Atamızı Anma amaçlı bu etkinliğe Soma’dan SodosKulübüyle katılıyorum. Bu anlamlı etkinliğe zamanında katılmak için Soma’dan saat 06.30 da yola çıktık. Kırkağaç, Akhisar, Saruhanlıdan Koldere yoluyla Tırmanışın başlayacağı alana (32) katılımcıyla 08.30 da ulaştık. Burada Turdak’ın konukları için hazırlamış oldukları ilk ikramı; Turgutlu Belediye Eski Başkanı M.Serhat Orhan’ınkarton paketteki nefis kuru üzüm ve Kulüpten Burhan Irk’ın ikramı yarım litrelik su ile karşılandık. (45) katılımcı ile Salihli Sardok,en kalabalık gruptu. Saruhanlı Sabedak, Manisa merkezden “Bu anlamlı günü önemseyip duyarlılık gösteren” Magedog, Spil Dağcılık, Fırtına, Madost, Spilos,Niobe, Büyükşehir Dağcıktangelenlerle beraber hayli kalabalık oldu. Saatler 09:05’i gösterdiğinde Atatürk ve silah arkadaşlarını anmak için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunduk ve hemen devamındacoşku ile İstiklal Marşımızı hep bir ağızdan okuduk. Daha sonra Hakan Sucu’nun yürüyüş öncesi “Açma germe” hareketlerinden sonra saatler tam 09:30’u gösterdiğinde yürüyüşümüz 280 m rakımdan başladı.
Çocuk yürüyüşçü hiç yok. Başlangıçta Nikel Madenince keslip yok edilen orman alandaki tel örgüye paralel ve fazla meyilli olmayan yürüyüş güzergahımız ilerleyen metrelerde yerini meyilli, çalılık, kayaç patika yollara bıraktı. Çok kalabalık olduğumuz için özellikle patika yollarda yürürken beklemeler oldu. Böylece 625 m. RakımlıSakarbaşı’na ulaştık. Burada Turgutlu Çevre Platformu adına ve Turdak Yönetiminden Perihan Hasergin, “Bölgedeki nikel madeni işletmesi ve tarihsel süreci, Madenin tam işletmeye geçtiğinde 60 km çapında bir alanda açacağı doğal yıkımı” hakkında değerli bilgiler verdi. Mola yerine de geçen bu bilgilendirme sonrası öncü Celalettin Beyin işaretiyle yürüyüş kaldığı yerden devam etti. Uzun bir süre orman ve yangın yollarından devam ettik. Yangın yolunda Temrek, Yakuplar istikametine sola dönen bir noktada zirveye çıkamayacak durumdakiler için bir mola verildi. 20 kişi kadar yürüyüşçü buradan bir rehber nezaretinde büyük gruptan ayrıldı. Biraz daha tırmandıktan sonra artık Nikel Madenindeyiz. Sanırım güvenlik nedeniyle ve tepkilerden kaçınmak için olsa gerek etrafı tel örgü ile sağlam bir şekilde çevrili. Çalışma yok, makine görünmüyor. Artık Çaldağı zirvesi çok net görünüyor ve çok yakınındayız. Açık alana çıktıktan sonra geniş toprak yoldan ve kayaçların arasından, telefon vericilerinin bulunduğu +1.034 m kotundaki Çaldağ zirvesine geldiğimizde saat 13:00 olmuştu.
Öğle yemeğinin yanı sıra, müzik eşliğinde oyun oynanıp diğer gruplarla toplu fotoğraf çekiminde bulunduk. Ve öncümüz Celalettin Beyin düdüğü ile dönüşe geçtik. Genişçe bir yangın yolundan düşe-kalka kısa bir inişten sonra yoğun orman çalılıkları arasından ve dere yatağından geçtik. Tek sıra halindeyken yapılan sayım sonucu 181 kişi olduğumuz anlaşıldı. Bir müddet daha yürüyüp açık alana, patika yola çıktıktan sonra Başkan “Buradan sonrası gayri net bir şekilde naylon şeritle Yakuplar Köyüne kadar işaretli. İşaretleri takip ederek köye varırsınız. İsteyen istediği gibi devam etsin.” dedi. Bunun üzerine inişimiz daha keyifli olmaya başladı.
Hızlı yürümekten hoşlananlar önde 15-20 kişilik bir öncü grup oluşturarak ve işaretleri bulmayı bir eğlence haline dönüştürerek inişlerine devam ettiler. Ben de bu öncü grup içinde yer aldım. İşaretler bazen kesintiye uğruyordu. Böyle durumlarda 2’li veya 3’lü kollara ayrılarak işareti bulan kişinin “Burada, buradan” diye bağırmasıyla o yönde yeniden toplanıp inişe devam ettik. Şunu belirtmekte yarar var, her ne kadar tempolu bir şekilde dönüş yapıyor olsak da sık sık geriye bakarak geride gelenleri görme, konuşma mesafesinde kalmaya dikkat ettik.
Artık belli ki köye iyice yaklaştık. Çünkü genişçe toprak yoldaydık ve işaretler yoktu. Az endişeli bir şekilde öncü grubun da öncüsü 4 kişi ile köye giriş yaptık. Girişte tabela olmadığından ben hemen emin olmak için, ahırdan gübre tahliyesi yapan ilk gördüğümüz köylülere selam verdikten sonra “Burası Yakuplar Köyü mü?” diye sordum. “Evet” cevabını alınca rahatladık. Belli mi olur, belki birden fazla güzergah işaretlemesi olur ve işaretler karışıp yanlış yere çıkarsak diye az da olsa bir endişe taşıyordum. Merkezinde olduğunu düşündüğümüz köyün camisine doğru biraz yürüdükten sonra kahveye yani yürüyüşün bitiş noktasına ulaştık. Burada bizden 1 saat kadar önce Temrekistikametinden gelen 20 katılımcı ile tüm grupların minibüs ve otobüsleri bekliyordu. Cep telefonuma baktığımda saatin 15:05 ve Runtastic programından yürüdüğümüz mesafenin 14 km olduğunu gördüm.
Oturduğumuz Köy kahvesine sürekli 4-5-6’şar kişilik yürüyüşü tamamlayan gruplar dahil oluyordu. Üzerimizi kuru çamaşır ile değiştirip güneşli güzel bir havada çaylarımızı içmeye ve sohbete başladıktan yarım saat kadar sonra programda belirtildiği üzere Turdak’ın ikinci ikramı Tavuklu Pilav + Ayran ikramı başladı. 14 km lik doğa yürüyüşü sonrası bu ikram yorgunluğumuz üzerine ilaç gibi geldi. Hatta 1 tabakla doymayanlar 2. tabaklarını aldılar. Saat 16:10’te, Etkinlik eksiksiz, kazasız, belasız 200’ün üzerinde katılımcı ile tamamlanmış oldu. “
Turdak Kulübü önümüzdeki Pazara Kozbeyli, Yenifoça arasındaki keyif parkuru olacak
Yorum ekle
