34,5474$% -0.03
36,2456€% 0.51
43,6336£% 0.45
2.967,87%-1,24
2.671,83%-1,25
9.549,89%1,94
TURGUTLU TARİHİYLE DAHA ZENGİN-2
Kurtuluş ve yükseliş yıllarının tanıkları
Salih Özbaran
BİR önceki yazımda dile getirdiğim sempozyumu düzenleyenler, temel giriş mahiyetinde olduklarını sandığım iki makaleden sonra birkaç biyografi -ama önerilerdeki sınırlılık nedeniyle sınırlı kalarak- araştırmasıyla sürdürmüşler bildiri sıralamalarını. Turgutlu’nun yaşamını yitirmiş ve halen hayatta olan, yakın geçmişine damga vurdukları sanılan kişiler üstüne hazırlanmış bildirilerin nasıl bir değerlendirme ve seçme kriterleriyle tespit edildiklerini bilmiyorum. Hiç şüphem yoktur ki seçilen kişiler değerli insanlardır ve böyle bir sempozyumda dile getirilmeleri taktirle karşılanmalıdır.
Biyografiler bölgesel nitelikte olduklarında, yaptıkları hizmetleri irdeleyen, yöresel özellikleri kadar evrensel değerler taşıyan çalışmalardır; aynı zamanda kadirbilirlik örnekleridir. Ne var ki, Kasaba/Turgutlu söz konusu olduğunda, mesleklerinde ve toplum nezdinde iz bırakanlar, kültürel nitelikli olduğu kadar, sosyo-ekonomik bağlamda dile getirilmesi gerekenler düşünüldüğünde, yelpazenin çok daha geniş tutulması kaçınılmazdır. Turgutlu; bölgesine, kültürüne, sosyal ve ekonomik yaşamına damga vurmuş ve vurmakta olan nice değerler yetiştirmiştir. Bu değerleri saymak ve sıraya koymzk yazımın konusu değildir; haddim de değildir. (Sadece birkaç örnek -vermem gerekirse: Cevdet Öktem, Sıtkı Cantekin, Aptullah Halis Kavruk, Süleyman Bağcı gibi hemen aklıma geliverenlerin, Kasaba’nın belleğine damga vurmuş insanların veya resmî sıfatlar taşımamalarına karşın Turgutluluların gönlünde taht kurmuş kültürlü, eğitici, sanatkâr, esnaf, fedakâr ve iyilikseverlerin de tarih sahnesinde yer almaları arzu edilir). Dilerim, daha sonraki girişimlerde, incelemelerde ve hatırlanmalarda/hatırlatmalarda bu alandaki eksiklikler tamamlanır. (Bu arada, yakın bir geçmişte Turgutlu Ticaret Borsası tarafından “Kasaba’da İz Bırakanlar – 1919-2016” başlıklı, Turgutlu Ticaret Borsası tarafından çok acele hazırlatılmış/hazırlanmış albüm/kitapta birer/yarımsal sayfa içine sıkıştırılan kişilerin gözden geçirilmesi, isabetli seçimlerle düzenlenmesi, hatta yeni bir planlamayla ve layıkıyla albüm/kitap hazırlanması düşünülmelidir).
Bildiriler kitabında yer alanlar arasından, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarının ve Onuncu Yıl anıt fotoğraflarını çekerek tarihe tanıklık etmiş Ahmet Hamdi’yi ve onunla hemen hemen aynı süreci yaşamış, Atatürk’ün peşinden koşmuş, anılarıyla ve tıpta ortaya koyduğu başarılarıyla abideleşmiş Dr. Niyazi Dinçsoy’a öncelik tanıyorum.s Ahmet Hamdi Vardar Yenice’sinde doğmuş olan, Turgutlu’nun efsane konumuyla anılması gereken, Kurtuluş savaşı ardından 1920’li, 1930’lu ve 1940’lı yılların fotoğrafçısı, benim de ilkokul fotoğraflarımı çekmiş olan ve Küllerinden Doğan “Kasaba” Turgutlu kitabımda kullandığım görsel malzemenin sahibi Ahmet Hamdi (Yenice): Rabia Uslu ve Mehmet Gökyayla’ın birlikte hazırladığı bildirinin konusudur (s. 113-120); ve Kasaba’nın fotoğraflarıyla süslü belleği olmuştur. Fotoğrafçılıktaki ustalığı yanında Türk sanat müziğine olan ilgisini, kişiliğini, yalnızlığa çekilmiş/itilmiş hayatını, giyim ve kuşamında gösterdiği özeni, (Kozapazarı yakınında Ülkü Sokak’da ikinci katta bulunan iş yerine çıkarken merdivenlerinde karşılaştığım ve belleğimde yer eden kedilerden belli olan hayvan sevgisini de ekleyeyim) hatırlatan Uslu ve Gökyayla aydınlatıcı ve önemli bildirilerinde onu zamanımızın Ara Güler’ine benzetmişler ve şu çok önemli uyarıyı yapmışlar: “Sonuç olarak Ahmet Hamdi Yenice, hayatta olduğu dönemde anlaşılmasa da, fotoğraflarıyla Turgutlu tarihi için çok önemli bir sima olarak yaşamaya devam etmektedir. Artık yapılması icap eden, onun fotoğraflarından elimizde olanlardan seçilenleri bir albüm kitap haline getirip anısına duyduğumuz saygıyı taçlandırmak olacaktır”. Makale sahipleri çok haklılar. Bir binanın köşesinde sanatını icra etmiş, ortalıkta pek görünmemiş, mütevazı yaşamış ama sonraki kuşaklara yadigâr bıraktığı fotoğraflarla tarihe ışık saçmış, hayranlık yaratmış, ses getirmiş Ahmet Hamdi; yüceltilmeye değer.
Dr. Niyazi Dinçsoy 1914 yılında Turgutlu’da doğmuş, Kasaba’nın düşman kuvvetleri tarafından işgal günlerini ve Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet’in yükseliş süreçlerini yaşamış, 1938 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş, Gazi Mustafa Kemal’in Kasaba’ya gelişinde O’nu karşılayan, çiçek sunan, “Ana Çocuk Sağlığı” kurucusu olan, uluslararası deneyim sahibi, akapunktur konusunda incelemeler yapmak için Çin’e giden ve babasından duyduğu tarihi bilgileri de kullanarak Atatürk hakkında da bilgi sunan bir derleme hazırlayan ve içinde 1953 yılına ait: “Çok şükür Tanrıma! Ata’nın 26 Ocak 1923 günü Kasaba İstasyonu’nda verdiğim “hekim olacağım” sözünü yerine getirdim. O ölmeden önce hekim oldum, tabutunu taşıdım, mütehassıs [uzman Dr] iken de Anıtkabir’deki ebedi istira[ha]tgâhına yerleştirdim”
Minnet ve mutluluk cümlelerinin sahibi Dr. Mustafa Niyazi Dinçsoy, Bünyamin As tarafından tanıtılmıştır (s. 67-84). Makale sahibi As, Dinçsoy Yöremizin Tarihinde Turgutlu’nun Dramı ve Mustafa Kemal Atatürk başlıklı mevcudu bazı kitaplık ve kişilerde bulunan, teksir edilmiş derlemesinden, aylık tıp dergisi Dirim’deki yazılarından, çeşitli kaynaklardan ve Turgutlu’da kendisine yardımcı olanlardan yararlanarak hazırlamıştır bildirisini. Dinçsoy’u gelecek nesiller için ölümsüzleştirmiştir; kadirbilirlikle.” Haber Merkezi
“Ev satılıp da makine alınır mı diye bizi ayıpladılar”