Bu Haberi Yazdır

TURGUTLULU avukat Mehmet Demirlek, Anayasa Mahkemesi’ne, seçme ve seçilme hakkının ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulundu. Demirlek: “Vatandaşların seçme ve halkoylamasına katılma hakkı; sadece şekli anlamda gerekli altyapı koşullarının sağlanarak vatandaşın sandığa getirilmesiyle değil; seçime şaibe, hile karışmamasını temin etmekle ve dahi seçimden sonraki sayım işlemlerinde de milli iradenin gerçekten tecelli etmesiyle sağlanmalıdır. Oyunu kullanan her bir birey; kullandığı oyun akibetinden emin olmalıdır.” dedi.

Avukat Mehmet Demirlek başvuru dilekçesinde: “YSK almış olduğu kararla, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. Maddesinde ve Anayasa’nın 36. Maddesinde düzenlenen Adil Yargılanma Hakkını ve Anayasanın 67. maddesinde düzenlenen seçme seçilme hakkı ve AİHS Ek 1 Nolu Protokolün 3. maddesinde düzenlenen serbest seçim hakkını ihlal etmiştir.Vatandaşın kullandığı oyun güvenliğinin sağlanması, seçime şaibe karıştırılmaması, seçimlerin demokratik bir şekilde gerçekleşmesi, millet iradesinin korunması konusunda yasaları uygulamak, yasalar doğrultusunda gerekli denetimi yapmak görevi bulunan YSK; bu görevlerinin dışına çıkmış, yetkisini aşmış, yasanın amir hükmüne açıkça aykırılık içeren bir karara imza atmak suretiyle; hukukun dışına çıkarak siyasi davranmıştır.

Yüksek Seçim Kurulu, Anayasanın “yasama” bölümünde düzenlenmiş olsa da, gerek kuruluş, gerek çalışma tarzı bakımından bir yargı organı niteliğindedir.YSK üyelerinin statüleri yargıç olup, verecekleri kararlarda mesleğin vekar ve haysiyetine uygun davranmaları, yasalara uygun karar vermelerini beklemek her Türk vatandaşının hakkıdır.Zira; Anayasa’nın yargı yetkisini düzenleyen 9. maddesinde “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.” denilmekle, yargı yetkisini kullanan mahkemeler de bu yetkisini Türk Milletinden almaktadırlar. O halde; Türkiye Cumhuriyeti’nin her bir ferdi, vermiş olduğu oyun akibetini izlemek, seçimlerin hilesiz ve demokratik olduğundan emin olmak hakkına sahiptir.Bu hakkı teslim etmesi gereken Yüksek Seçim Kurulu ise; seçimlerin selametle, hilesiz, şaibesiz yapılmasını temin etmek amacıyla TBMM tarafından çıkarılan yasayı yok saymış, yasakoyucunun amacına aykırı davranmış, seçimlere şaibe bulaştırmıştır. Verilen karara imza atan YSK üyelerinin, bu kararın altına yargıç sıfatıyla değil, ya bir siyasetçi sıfatıyla ya da yargı bağımsızlığının, hakimlik teminatının sadece teori kitaplarında ve yasa metinlerinde kaldığı bir dönemde iradesi ipotek altına alınmış bir kamu görevlisi sıfatıyla karar verdiklerini değerlendiriyoruz.Vatandaşların seçme ve halkoylamasına katılma hakkı; sadece şekli anlamda gerekli altyapı koşullarının sağlanarak vatandaşın sandığa getirilmesiyle değil; seçime şaibe, hile karışmamasını temin etmekle ve dahi seçimden sonraki sayım işlemlerinde de milli iradenin gerçekten tecelli etmesiyle sağlanmalıdır.Oyunu kullanan her bir birey; kullandığı oyun akibetinden emin olmalıdır.” İfadelerini kullandı.